Kadının ekonomik yaşamda görünürlüğü ve sosyal alanda söz sahibi olabilmesi için ön koşuldur.
Kadının ekonomik yaşamda görünürlüğü ve sosyal alanda söz sahibi olabilmesi için ön koşuldur. Kadının sosyal hayat içerisinde var olabilmesi için ise kadın istihdamına eğilmek gerekir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği devam etmekte ve kadın, sektörler arasında ayrılmış durumdadır. Hayatımızın en büyük sorunu ön yargılardır. En büyük önyargı ise mesleklerin cinsiyete göre ayrılmasıdır.
Döküm bölümü ağır sanayi sektörü olduğu için kadın bu sektöre pek fazla yakıştırılmaz... Ben de bu bölümü tercih ettiğim zaman çevrem tarafından “kadının sanayide ne işi var?”, “elinin hamuruyla erkek işine karışma!”, “başka bölüm mü bulamadın!” vb. birtakım rencide edici tepkiler aldım. Daha çok erkeklerin çalıştığı bir bölüm olarak nitelendirilen “döküm bölümü”nü tek bayan olarak birincilikle bitirdim. Kadının sanayide çalışabileceğini, bakış açılarını ve ön yargıları kırmayı amaçladım. Gelecek her nesle umut olmaya yeltendim. Mezun olduktan sonra bir kaç firmaya başvuru yaptım fakat bayan olmamdan ötürü reddedildim. Ne yazık ki; okuduğunuz üniversiteyi dereceyle bitirmenizin önüne “Mesleklerin Cinsiyetçiliği”nin geçtiğini gördüm. Mesleklerin cinsiyetine göre değil potansiyel meselesi olduğuna inanmaktayım.
Kadın dediğimiz varlık bugün; bir pilot, bir öğretmen, bir doktor... Kısacası hayatımızın her alanında bir yere sahiptir. Kadın ve erkeğin kanun önünde eşit sayıldığı ülkemizde kadına çalışma hayatında kötü gözle bakılması itici bir durumdur.
Kadının olduğu yerde düzenin, disiplinin, verimin olduğuna inanmaktayım. Bugün kadın, çoğu sektörde tabuları yıkmışken özellikle de kadına önyargıyla bakılan bu sektörde “Döküm Teknikeri” olarak bu mesleğe yakıştırılmadığı düşüncesini yıkmak için buradayım! Bu ön yargılı yaklaşımları; ben ve benim gibi düşünenlerin ön yargılarını ortadan kaldıracağıma yürekten inanmaktayım. Unutulmamalıdır ki bugün kadın; bir anne, bir eş, bir çocuk ve en önemlisi de gelecek bir nesildir. Kadına karşı gösterilen ters bakış açısı değiştirilmeli, kadının her sektörde ayaklarının üzerinde durabileceği düşünülmeli ve zorlaştırılmamalıdır.
Kadının erkeğe benzetilmesine, “erkek gibi kadın” vb. tanımlara da sıcak bakmamaktayım. Kadın ve erkek ayrılacaksa eğer cinsiyetle değil beden gücüyle ayrılmalıdır. Çünkü beyinler aynı olsa da işleyiş sistemleri farklıdır. Önemli olan takım çalışması ve ortak başarıdır. Bugün benim elimden tutan ve ilk “kadın istihdamını” yaratan firmanın ilk bayan “Döküm Teknikeri”yim. Ekip olarak başlangıçta zorlanmış olsak da; iç içe çalışmamız, sıcak iletişimimiz ve adaptasyonu kısa sürede sağlamamız tüm zorlukları ortadan kaldırdı ve sonuç olarak bu iletişim takım çalışmasını beraberinde getirdi.
Sektörde yeni olmama karşın kısa süre içerisinde çalışma arkadaşlarımızla birbirimize uyum sağlamamız, sahip olduğumuz donanım ve deneyimli insanlarla olan birlikteliğimiz bana verilen en büyük deneyim ve en büyük başarıdır. Kadın olarak çalıştığım bu zorlu sektörde; kadının her işi yapabildiğinin, her zorluğun üstesinden gelebildiğinin, sektörde “kadın - erkek” işi olarak bir ayrım olmadığının en iyi örneklerinden biriyim. Başarıya adım attığınız yollarda önyargılar hep sizinle olacaktır. Önünüzdeki engelleri ortadan kaldırmak için kararlı ve istikrarlı olmanız yeterlidir.
Ben, gelecek nesle örnek olabilmek ve önyargıları ortadan kaldırabilmek adına bu bölümü tercih ettim ve bugün döküm sektörü içerisindeyim. Bana bu hakkı vererek “kadın istihdamı” yaratan Şenkaya ailesine teşekkürlerimi sunarım. Ben bütün yadırgamaların önüne geçerek, denedim ve başardım. Gelecek her nesle örnek olmak amacıyla şimdi ise sıra sende! Çünkü mesleklerin cinsiyeti yoktur!
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Demir Çelik. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.
