BÜNYAMİN HALAÇ: TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK SICAK DALDIRMA GALVANİZ TESİSİ AÇILIYOR

Marmara – Siegener Galvaniz İş Geliştirme Koordinatörü Bünyamin Halaç ile yapmış olduğumuz söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz…

Metal Medya

15 Ağustos 2011 Pazartesi 11:08

Marmara – Siegener Galvaniz olarak Türkiye’nin en büyük Sıcak Daldırma Galvanizleme Tesisini kurdunuz… Bu yatırımı yapmaya neden ihtiyaç duydunuz?

Sıcak daldırma Galvanizleme imalatı bitmiş montaja hazır çelik konstrüksiyonların tek seferde erimiş çinko banyosuna daldırılarak her bir bölgesinin, (kapalı alan, köşeler, iç kısımlar vs) çinko ile kaplanmasını dolayısıyla malzemenin bütününün korunmasını sağlar. Bu durum, özellikle karmaşık yapılı, yüksek mukavemet isteyen, büyük çelik konstrüksiyonların korozyona karşı korunmasında büyük avantaj oluşturur. Bu yüzden tek seferde ve hızlı iş bitirmek için SDG kaplamalarda ocağın büyüklüğü çok önem taşır. Büyük ocak avantajı, köprü-bina gibi büyük çelik yapı konstrüksiyonlarının büyük parçalı imalat yapılmasına olanak sağlar. Bu da maliyet azaltıcı en büyük unsurdur. Tek seferde, daha büyük, maliyeti daha ucuz, nakliyesi ve montajı daha kolay çelik imalatlar projelendirilebilir.

Tesisin kuruluş – inşaat aşaması, üretim kapasitesi, maliyeti hakkında detaylı bilgi alabilir miyiz?

Tesisin inşasına bir yıl önce başladık. Olumsuz hava koşullarının kısmen etkilemesinin dışında herşey planladığımız gibi gitti. Alman ortağımız Siegener Verzinkerei Holding GmbH ile teknoloji ve know how alışverişinde bulunduk. Ortağımız 120 yıllık bir kuruluş ve onlarca tesisi var Avrupa da. Bizim yerel tecrübemiz, esnek ve hızlı hareket edebilme yeteneğimiz ile ortaklarımızın bilgi birikimlerini birleştirdik. Sonuçta son derece planlı, teknolojik ve özellikle iş güvenliği ve çevre konusunda duyarlı bir tesis çıktı ortaya. Yatırım tutarı yaklaşık 15 milyon USD.

Yatırım için neden Gebze İMES OSB’yi tercih ettiniz?

Lokasyon olarak çok doğru bir yerde. Zaten İstanbul’un sanayisinin gideceği yer belliydi. IMES OSB, Türkiye ve dünya da benzeri çok az olan bir sanayi bölgesi. Altyapısı mükemmel. Ülkemizin ve özellikle Marmara bölgesinin böyle bir sanayi bölgesine ihtiyacı vardı. Coğrafi konumu yerleşim birimlerinden uzaklığı, seçilen arazinin tarıma elverişli olmaması, çevresel etkisinin minimum düzeyde olması çok büyük avantajlar. Yeni körfez geçiş köprüsünün yapılacak olması, 3. Boğaz köprüsü ve bağlantı yollarının, ayrıca Batı Karadeniz otoyolunun kesişme noktasında olması çok önemli. Hem Türkiye nin her yerine hem de dünyaya açılan kapıların eşiğinde. Biz burada olmaktan çok mutluyuz. Sanayi bölgesinin tam oturabilmesi için biraz zamana ihtiyac olmakla birlikte bölge tartışmasız gelecek vadeden bir yer.

Üretime başladınız fakat resmi açılışı henüz yapmadınız. Resmi açılış ne zaman olacak ve açılışa kimler katılacak. Belki erken ama bu organizasyonla ilgili de bilgi verebilirseniz seviniriz.

Eylül ayında resmi açılış yapmayı planlıyoruz. Açılış töreni için çalışmalara başladık. Devletin ve hükümetin ilgili üst düzey yöneticileriyle temaslar kurduk. Katılımı yüksek ciddi bir açılış yapmak istiyoruz. Şu aşamada deneme üretimleri gerçekleştireceğiz. Malum tesisimiz Türkiye nin en büyük galvanizleme tesisi… Bölgenin ve tesisimizin tüm avantajlarını müşterilerimize kusursuz sunmak için hiçbir eksiğimizin kalmamasını istiyoruz.

Tesisin teknolojik yapısını da konuşalım istiyorum. Teknik açıdan ne gibi yenilikler barındırıyor bünyesinde? Eski galvanizleme tesisinize nazaran ne gibi ayrıcalıkları ve avantajları var?

Artık tüm dünyada sanayi ve ekonomi alanında daha hızlı, daha büyük prosesler öne çıkıyor. Maliyet odaklı çalışmalar ön planda. Tesisimizin öncelikle emek yoğun tenolojiden teknoloji yoğun teknolojiye geçtiğini söyleyebiliriz. Çalışan sağlığı, kalitesi ve verimliliği ön plana çıkacak. Tesis Çvereye son derece duyarlı. Hiçbir atığımız yok. (varolan atıklar ticari değeri yüksek ve geri dönüşümcüler tarafından çok talep edilen yan ürünler). Çinko atıklarının ekonomiye dönüştürülmesi son derece cazip. Hayvan yemliğinden ilaç sektörüne, tekrar çinko elde edilmesinden çinko oksit üretimine kadar pek çok alanda çinko atıklarımız yoğun bir şekilde kullanılıyor. Tesisimizin en önemli özelliği sahip olduğumuz galvanizleme fırınımızın büyüklüğü. 16 m boy x 1,8 m genişlik ve 3,2 m derinlik ölçüleri ile Türkiyenin hatta Ortadoğu ve yakın avrupanın en büyük tesisi. Bu özellik yukarıda sağlayacağı ekonominin yanında özellikle yapısal çelik üreticileri, yurtiçi ve yurtdışı satış yapan uzun ürün imalatcıları – tüccarları için çok büyük avantaj. Bu avantajı müşterilerimize kullandırıp, nakliye montaj, işçilik gibi kalemlerden tasarruf etmelerini sağlayacağız. Uzun ürün imalat ve tüccarları ise tek seferde galvanizlenmiş uzun ürün taleplerini tesisimiz sayesinde cevap verebilecekler. Bu da ihracay-ta katkı sağlayacak. Son tahlilde ülke ekonomisine katkı sağlayan bir oluşum sözkonusu olacak.

Bu tesisle ağırlıklı olarak hangi sektörlere hizmet vereceksiniz?

Uzun ürün imalatcıları-tüccarları (NPI, NPU, HEB, HEA tarzı çelikler), yapısal çelik ürünleri (kolon, kiriş ve çatı bağlantı konstrüksiyonları), alt yapı üst yapı inşaatlarında kullanılan çelikler (Köprü, üst geçit vs), ulaşım (otoyol bariyer vs), Tır, Kamyon şaseleri, Enerji (Aydınlatma direkleri, Enerji Nakil hattı direkleri ) ve boyu-ebatı ocağımıza sığan, kimyasal özellikleri galvanizlemeye uygun her türlü metal imalat işleri.

Ülkemizde galvanizleme bilinci her geçen gün artıyor. Bu paralelde farklı kuruluşlardan da yatırımlar bekliyor musunuz?

Şu anda yatırım halinde olan 1-2 galvanizci var. Fakat bunun dışında açıkcası yeni yatırımların, özellikle yurtdışından gelecek yatırımların olabileceğini sanmıyorum. Çünkü ülkemizde özellikle son 5 yılda galvanizleme tesisi yatırımı-dolayısıyla kapasite- artışı ile galvanizlenecek ürün artışı aynı oranda olmadı. Zaten malum kriz 2008-2010 arası bu sektörü çok ciddi anlamda geriye attı. Yapılan yatırımların amortismanı, verimliliği tartışılır oldu. Bu kriz sonrası beklenilen hareketlilik mevcut kapasiteler tarafından paylaşılsa dahi kapasitelerde açıklık söz konusu olacak. Bunun yolu galvanizli ürün kullanımını ülke içinde arttırmak. Bu da çok yavaş ilerliyor. Bu anlamda bir Avrupa ülkesi sınıfına gelebilmemiz için daha çok zaman geçmesi lazım. Tüm galvanizcilerin ve özellikle derneğimizin çok çalışması lazım. Hala, ilgili devlet kuruluşlarının şartname ve yönetmeliklerinde galvaniz şartı pek çok ürün de yok. Bunun çok acil değiştirilmesi lazım. Avrupa da neredeyse galvanizsiz ürün kullanmama yasağı varken ülkemizde devlet eliyle kullanmayın deniliyor. Bunun-korozyon dolayısıyla kullanılamaz hale gelen demir çelik ürünlerinin- ülke ekonomimize kaybı yılda 40 milyar doları buluyor.

Marmara – Siegener Galvaniz olarak farklı hedef ve projeleriniz var mı?

Tesis yatırımımızı rantable çalıştırmak birinci hedefimiz. Sahip olduğumuz kapasiteyi en verimli şekilde kullanabilmemiz için çok çalışmamız lazım. Bu tesisle birlikte sorumluluklarımız da çok arttı. Adımız ve bilinirliğimizin artması bize daha ağır bir sorumluluk veriyor. Bunun farkında olarak hizmet ağımızı genişleteceğiz. Önümüzdeki yıllarda bölgesel yatırımlar söz konusu olabilir. Fakat bu tesisle geçireceğimiz ilk 2-3 yıl bizim için çok önemli. Tüm enerjimizi bu tesise vereceğiz.

2011 yılının ilk yarısını geride bıraktık. Bu dönem firmanız açısından nasıl geçti, yılın ikinci yarısından neler bekliyorsunuz?

Krizin etkisi hala her sektörde hissediliyor. Hiçbir sektör ya da firma krizden tam çıktık diyemez. Bizde bir toparlanma süreci geçirdik. Safralarımızı attık. Pazarlama ağımız genişledi. Saha ve sektör analizleri yaptık. Kendi içimizde sahip olduğumuz kalite sistemlerinin iyileştirilmesi ve çalışanların eğitimlerine ağırlık verdik. İşimizi çok iyi yapmaya ve mutlak müşteri memnuniyetine odaklandık. Bunun için bu yıl 18001 ve 14001 belgelerimizi aldık. Yurtdışından uluslar arası organizasyonlara üye olmayı planlıyoruz. Sektörel fuar ve kongreleri yakından takip ediyoruz. Bu yıl İTÜ nün ilk defa düzenlediği Yüzey işlemler sempozyumuna katılımcı olduk. Yine bu yıl Ekim ayında Sakarya Üniversitesinin bakım kongresine katılacağız. Win fuarı katılımımız her yıl kesintisiz devam ediyor. Son olarak derginiz aracılığıyla Tüm Türkiye’ye, her sektör ve firmaya daha aydınlık ve sağlıklı günler diliyorum.