Kurulduğundan bu yana, tecrübesiyle büyüyen SAI, uluslararası akışkan gücü pazarında lider oyuncular arasında kendine yer buldu. 80den fazla ülkede faaliyet gösteren SAI Türkiye Genel Müdürü Yasin Pamir sorularımızı sizler için yanıtladı.
SAI S.p.A Hidrolik Motorları hakkında bilgi alabilir miyiz?
SAI, 1964 yılında İtalya Modena’ da kurulmuş, krank şaft tasarımlı radyal piston hidrolik motor, planet redüktör, frenler ve ilgili aksesuarları üreten sektöründe önde gelen bir şirkettir.
Kurulduğundan bu yana, tecrübesiyle büyüyen SAI, uluslararası akışkan gücü pazarında lider oyuncular arasında olmuştur.
SAI pazar eğilimleri ve gelişmeleri yakın takibi sayesinde, enerji verimliliği çerçevesinde, yüksek teknoloji standartları kapsamında en güncel üst düzey çözümleri sunar.
Geniş araştırmalar temelinde, yüksek kalite anlayışı ve dünya pazarlarının taleplerini, yüksek kalite anlayışıyla sunması, SAI’ nin çok uluslu bir firma olmasını sağlamıştır.
Ürün gamınız, verdiğiniz hizmetler ve sunduğunuz avantajlar hakkında bilgi alabilir miyiz?
En başta krank şaft tasarımlı radyal piston hidrolik motorlar olmak üzere, planet redüktör, frenler ve ilgili aksesuarların imalatını sayabiliriz.
SAI radyal piston hidrolik motorlarını diğer radyal piston hidrolik motorlarından ayıran bazı eşsiz özellikler ve bileşenler mevcuttur, örnek vermek gerekirse;
Hareketli piston gömleği, piston tespit segmanları, eksenel döner valf, birbiriyle değiştirilebilir distribütörler, bunlardan bazılarıdır.
Şirketin bugünü ve yarını, Çift ve değişken deplasmanlı motorlar ve son derece kompakt yapıdaki yürüyüş motorları üzerine konumlandırılmıştır. Böylece, özellikle frenler, valfler ve diğer aksesuarlarla donatılmış son derece kompakt yürüyüş ünitelerine ihtiyaç duyulan uygulamalar için oldukça idealdir.
Teknik anlamda SAI’ nin sunmuş olduğu; verimlilik, dayanıklılık ve enerji tasarrufu, özellikle Mobil makinalar, Sondaj makinaları, Geri dönüşüm makinaları, Enjeksiyon makinaları, Güverte ekipmanları, Marin uygulamaları ve daha sayabileceğimiz onlarca uygulama için hayati konular arasında yer almaktadır.
Ticari anlamda ise sektördeki diğer oyunculara kıyasla daha kısa teslim süresi, esnek imalat sistemi ve rekabetçi fiyatlarıyla müşterilerine ticari verimliliği sunmaktadır. Tüm SAI çözümlerinin hedefi azami ölçüde verimlilik, dayanıklılık ve enerji tasarrufunu garanti etmektir.
2014 Planlarınız nelerdir? Kısa ve uzun vadede neler yapmayı hedefliyorsunuz?
Küresel mali piyasaların güncel sorunları imalat sektöründe belirsizlik yaratsa da SAI grubu her yıl yükselen satış grafiği ile 2013 yılında da ciddi bir satış hacmine ulaşmayı başardı.
SAI her zaman yatırımlarını ağırlıklı olarak araştırma ve geliştirmeye yapmıştır, bugün gurur duyulacak genişlikte ve teknolojik olarak gelişmiş ürünlere sahiptir, bunun sonucunda geleneksel olarak rakip ürünleri kullanan müşterilerin bize yöneldiğini görüyoruz.
SAI performans olarak bugün en yüksekler arasında kendine yer edinmiştir. Bunlara ek olarak, tüm makine üreticileri için enerji verimliliği günden güne önemini artan bir konu olmaktadır.
Dolayısıyla SAI müşterilerine aşırı ısınma probleminden kurtulmayı, makinelerinin yakıt tüketimini düşürmeyi ve uzun ömürlü sağlam ürünler sunarak, makinelerinin performans ve etkinliklerini artırmalarını sunmaktadır.
Toparlamak gerekirse; Küresel piyasalar 2014 yılı için, her ne kadar çalkantılı bir yıl beklese de, biz bu dönemde de büyüme ve gelişme fırsatlarını yakalayacağımızı düşünüyoruz, muhtemelen yılın ikinci yarsından itibaren bu yükselişi daha belirgin göreceğiz.
Sektörünüzü yorumlayacak olursanız eğer, neler söyleyebilirsiniz?
SAI 2014 yılı itibarıyla tam 50 yıldır akışkan gücü pazarındadır. Bugün dünyada 80 den fazla ülkeye satış yapmakla beraber, İtalya’nın dışında dünyanın değişik coğrafyalarında, 9 adet kuruluşu bulunmaktadır. Aralık 2013 yılında Hindistan’da bulunan SAI INDIA kuruluşunun 24.yıldönümünü, Mart 2013 de ise SAI U.S.A ‘nın 32.yıldönümünü ve SAI CANADA’nın 42.yıldönümlerini kutladık.
Diğer taraftan sürekli gelişen Asya ekonomisi, bizim Çin ve Hindistan’daki geçmişe dayanan uzun süreli varlığımızı desteklemektedir, aynı zamanda biz Güney Asya ülkeleri, Latin Amerika ve Türkiye gibi birçok gelişmekte olan pazarda varlığımızı insan kaynakları ve pazarlama açısından geliştiriyoruz.
Son gelişmelere baktığımızda; değişken deplasmanlı motorlarımızla ilgili olarak daha yüksek hızlarda ve daha yüksek basınçlarda çalışabilmekteyiz. Bu gelişim özelikle maden makineleri, sondaj makineleri, mobil uygulamalar ve geri dönüşüm makineleri için oldukça önemlidir. SAI motorlarının gelişmiş teknolojisi ile özellikle bu alandaki pazar payımızı daha da artıracağına inanıyoruz.
Çok çalışan kişilerin her türlü zorluğun üstesinden geleceğini, araştırma ve teknolojiye devamlı yatırımın bizim en güçlü yanımız olduğuna inandığımız için her ne kadar küresel olarak çalkantılar yaşansada, geleceğe olumlu bakıyoruz.
Günümüzde, akışkan gücü sektörünün problemlerine baktığımızda, SAI ne gibi çözümler uygulamaktadır?
SAI müşterilerinin beklentilerine uyarlanabilecek kapasitede yüksek teknolojili gelişmiş ürünler sunmaktadır.
Aynı zamanda dağıtım ağımızla beraber teknik danışmanlık servisi ve uygulama mühendisliği desteği sağlıyoruz. Ayrıca mühendislik eğitimi almış yeni bölge müdürleri ile operasyonlarımızı sürdürüyoruz. Teknik ve ticari tabanlı konularda bilgi transferini kolaylaştırmak, uygulamaları daha iyi analiz etmek için satış kanallarımız, müşterilerimiz ve SAI arasında seminerler yapılmaktadır.
Türkiye pazarı hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
SAI uzun yıllardan beri Türkiye pazarına ürün satışı yapmaktadır. Ürünlerimiz iyi bilinen ve sayısı her geçen gün artan OEM müşterilerimiz tarafından takdir görmektedir.
Türkiye bizim için her zaman stratejik bir öneme sahip olmuş çok önemli bir ülkedir. Uzun zaman öncesinden beri bu potansiyel her zaman varlığını göstermiştir. Güçlü ekonomik yapı, istikrar, ülkenin diri, coşkulu ve güçlü potansiyelini daha belirgin olarak ortaya çıkartmıştır.
Türkiye’deki operasyonlarınız nelerdir? Gelecekte ne gibi girişimlerde bulunmayı planlıyorsunuz?
Türkiye’nin son yıllardaki ekonomik başarıları ve Türkiye pazarının devamlı olarak, artan ivmeyle büyümesi dikkatimizi çekmiş ve operasyonlarımızı, atamış olduğumuz Türkiye Bölge Müdürümüz Yasin Pamir’le beraber, teknik-ticari ve satış öncesi-sonrası olmak üzere müşterilerimize verdiğimiz hizmeti yükseltmiş bulunmaktayız.
Bu girişimlerimiz yeni projeler geliştirmemizi sağlamış, her yıl artan ivmeyle satışlarımızı yükseltmiştir. Anadili Türkçe olan bölge müdürümüz sayesinde esnekliğimizi, etkinliğimizi ve pazar takibimizi yükseltmiş bulunmaktayız. Uzun yıllara dayanan Avrupa pazarı deneyimlerimiz sayesinde, Türkiye’deki kısa vadeli stratejimiz promosyonel pazarlama aktivitelerini geliştirmek yönündedir.
Bugün birçok firmanın İtalya’dan Türkiye’ye geldiğini biliyoruz, bu konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Türkiye’nin son dönemdeki ekonomik büyümesi temel olarak; istikrar, kültürel dinamizmi, genç nüfusu, insana yapılan teknoloji ve teknik yatırımlarından kaynaklanmaktadır.
Dolayısıyla firmaların bu yöndeki girişimlerinin sebepleri kolaylıkla anlaşılabilir.
Geçmişte olduğu gibi bugünde Türkiye dünyada ve coğrafyasında sağlam ve tatminkâr iş platformu sunarak kilit oyuncu oluyor. Özellikle enerji ve lojistik alanlarında kıtalar arası projeler için stratejik ve anahtar bir konuma sahiptir, bu noktadan yaklaştığımızda da Türkiye önemini bizlere bir kez daha göstermiş oluyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Demir Çelik. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.
