Rösler Kromaş Genel Müdürü Tayfun Sığırtmaç: Rösler tecrübesi Kromaş kalitesiyle sektöre değer katıyor
Rösler Kromaş Genel Müdürü Tayfun Sığırtmaç ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Rösler Kromaş Genel Müdürü Tayfun Sığırtmaç ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
“Yüzey işlem teknolojilerinde Türkiye’nin öncü firmalarından biriyiz
Sorularımıza geçmeden önce bizlere kendinizden kısaca bahseder misiniz?
1974 yılı Bursa doğumluyum. Liseyi Bursa Anadolu Lisesi’nde okuduktan sonra sırasıyla; Makine Mühendisliği, Makine Yüksek Lisans ve Makine doktora eğitimlerimi Uludağ Üniversitesi’nde tamamladım. 1998 yılında Durmazlar Makina’da başladığım çalışma hayatıma sonrasında 3.5 yıl Aktaş Holding Teknik Grup Müdürü olarak devam ettim. Ardından 4 yıla yakın bir süre Coşkunöz Holding’te Ar-Ge ve Teknoloji Grup Müdürü olarak görev aldım ve şu an Kromaş firmasında Genel Müdürlük görevimi sürdürmekteyim. Evliyim ve iki kız çocuk babasıyım.
Kromaş’ın kuruluşu ve 2014 yılına kadarki gelişim süreci hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?
Kromaş, 1990’ların başında kurulmuş Türkiye’de yüzey işlem konusunda faaliyet gösteren ilk Türk firmalarından biridir. Çeyrek yüzyıla yakın Türkiye’de bu konuda önemli projelere imza atmış ve yüzey işlem makine ve teknolojileri geliştirme konusunda birçok çalışmayı başarıyla yürütmüştür. Kromaş, sonrasında Alman Rösler firmasının dikkatini çekmiş ve 2013 yılında başlayan görüşmeler doğrultusunda süreç 2014 yılı sonlarına doğru Rösler’in Kromaş’ı satın almasıyla tamamlanmıştır.
Alman Rösler Gmbh doğrudan Türkiye’ye gelmek yerine neden Kromaş’ı alarak Türkiye pazarına girdi? Bu satınalma Rösler’e ne gibi avantajlar sağladı?
Burada aslında birden fazla parametre ön planda… Rösler her ne kadar dünyada yüzey işlem sektöründe global ve büyük bir oyuncu olsa da Türkiye’de biraz Anadolu’ya doğru gittiğinizde Kromaş markası daha bilinir bir markadır. Hatta bir Kromaş makinesi istiyorum tarzında marka ile ürünün özdeşleştiği bir yapı oluşmuştur. Tüm bunların yanı sıra Rösler, ilk defa dünyada 16 üretim yeri arasında farklı bir marka (Kromaş) ile üretime devam etme kararı aldı. Burada Kromaş’ın aktif olduğu orta ve rekabetçi segmentte söz sahibi olma durumu da söz konusudur. Bunu otomotiv sektöründe gördüğümüz satın almalara benzetebilirsiniz. VW- Skoda - Seat örneği gibi farklı segmentlerde söz hakkı ve pazar payı olan markaları buna örnek gösterebiliriz
“Dünya genelindeki son teknolojik gelişmeleri üretim sürecine dâhil ediyoruz”
Satınalma sürecinden sonra Kromaş’ta neler değişti? Firmanın Ar-Ge’ye, İnovasyona ve global pazarlara bakış açısı ne yönde şekillendi?
Aslında neredeyse her şey değişti. Firma olarak daha kurumsal bir yönetim modeline geçiş yaptık. Şirketteki süreçlerimizi yeniden yapılandırdık. Süreç girdilerini, çıktılarını ve göstergelerini oluşturduk. Delegasyon ve karar mekanizmalarını şirkette sorumluluk matrislerine uygun olarak dağıttık. Yani aile firmalarının genel kısıtlarından biri olan güçlü patron modelinden daha çok entegre çalışan ve karar mekanizmalarında daha fazla söz sahibi yöneticiler modeline ve daha katılımcı bir sisteme geçtik. Bir diğer değişim ise Ar-Ge ve Mühendislik konularımızda oldu. 2.5 yılda çok sayıda yeni projeye imza attık. Bunlar arasında ürün gamımızda eksik olan makinelerin tamamlanması, yeni makine ve proseslerin geliştirilmesi ve Türkiye’de ilk kez tasarlanıp üretilen büyük kapasiteli makineleri sayabiliriz. Burada kendi Ar-Ge ekibimizin yetkinliklerini kullanmanın yanında Almanya Rösler’in geniş ekibi ve teknolojik test imkanlarını da Rösler Almanya ile entegre şekilde kullanıyoruz. Şirket stratejimizde önemli bulduğum bir diğer değişim ise “müşteri odaklılık”… Bu her firmanın kâğıt üzerinde yazan bir politikası olmasına karşın biz bunu hayata geçirdiğimizi düşünüyoruz. Müşterilerimize daha yakınız ve onları yalnız bırakmıyoruz. Gerek proses çözümlerindeki desteklerimiz gerekse yaşanan sorunlara hızlı çözümler sunarak onların memnuniyetini öncelikli hedef olarak belirlememiz bizleri de sektörde başarılı bir konuma getirdi. Son olarak Kromaş bünyesinde daha önce üretmediğimiz Kumlama makineleri üretimine Rösler Lisansı ile başladık. Bu da bizim için öncelikli değişim adımlarından bir tanesi oldu.
Ana ürün gruplarınız hakkında bilgi verir misiniz? Ağırlıklı olarak hangi sektörlerde ve alanlarda Kromaş ürünleri kullanılıyor?
Ana ürün gruplarımız 4 kategoriye ayrılıyor;
• Vibrayonlu yüzey işlem makineleri
• Atıksu atırma sistemleri
• Sarf Malzemeler (Yüzey işlemde kullanılan)
• Kumlama Makineleri
Türkçe’de genelde vibrasyonlu yüzey işlem diye geçen fakat uluslararası alanda “Mass Finishing” olarak adlandırılan proseste çok sayıda farklı malzeme, yüzeyin teknik beklentilere uygun olarak proses ediliyor. Bu teknik beklentiler ana olarak; yağ alma, çapak alma, temizleme, köşe radyüsleme, parlatma gibi işlemler… Burada genel olarak parçada ölçüsel değişim sağlamadan parçanın Ra, Rz adı verilen yüzey pürüzlülük değerleri iyileştiriliyor. Yüzey beklentileri her sektörde olduğu ve farklılaştığı için de çok sayıda sektöre hitap ediyoruz. Örneğin; makine sanayisinde dişli çarklarda çapak alma, diş pürüzsüzleştirme işlemlerinde talaşlı imalat sonrası çapak alma, yağ alma ve temizleme işlemlerinde dövme - döküm parçalarda yüzey temizleme gibi işlemlerde kaplama yapılan parçalarda kaplama öncesi yüzeyin temizlenmesi ve kaplama sonrası yüzeyi daha parlak olmasını sağlamak için yüzeyi hazırlama işlemlerinde ve benzeri çok uygulamada kullanılıyor. Biz de bu teknolojiyi makine ve sarf malzemelerimizle müşterimize sunuyoruz. Dolayısıyla aslında her sektörün üretim sonrası yüzey işlem ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Kumlama ise, genelde daha ağır sanayi parçalarının yüzey temizleme ve sonraki prosese hazırlama işlemidir. Parça yüzeyine belli hızla bilyalar çarptırılır ve yüzey üzerinde istenmeyen tufal, pas, kir vb. malzemeler bu darbe etkisi ile uzaklaştırılır. Malzeme ayrıca boya öncesi boyanın daha iyi tutması için de pürüzlendirilerek yüzey alanı ve boyanın tutuş etkisi arttırılır. Döküm ve dövme tesislerinde, çelik konstrüksiyonlarda sac ve profil yüzey temizlenmesinde, makine üretim ve otomotiv sektörü gibi çok çeşitli sektörlerde kumlama ile yüzey temizleme işlemleri kullanılmaktadır. Tüm bu çözümlerimizi iki marka çatısı altında toplamış bulunuyoruz. Kromaş markası ile vibrasyonlu yüzey işlem çözümlerimizi ve Rösler markası ile de hem vibrasyonlu yüzey işlem hem de kumlama çözümlerimiz mevcut. Bu konuda Türkiye’nin, hatta iddialı olacak ama dünyanın en geniş makine ve sarf malzeme ürün spektrumunu ve çözümlerimizi müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz.
Sanayiciler neden Kromaş’ı tercih etmeli? Hangi noktalarda fark yaratıyorsunuz?
Kromaş olarak fark yarattığımız en önemli noktanın müşterilerimizin beklentilerini fazlasıyla karşılamak olduğunu düşünüyorum. Çünkü yüzey işlem biraz doktor hasta ilişkisine benzeyen bir süreç… Müşterilerimiz bize beklentileri ve sorunları ile gelirler. Bizler de onların ihtiyaçlarına en uygun çözümü sunarız. Bu onlarca makine, yüzlerce proses ve binlerce sarf malzeme arasında fiyat ve performans adına onlara en iyiyi sunma çabamızdır. Fabrikamızdaki test merkezimizde önce parça testlerini yapar, müşteri beklentilerini karşıladığımızı teknik olarak görür ve sonrasında onlarla bir araya gelip çözümlerimizi sunarız. Onları müşteri gibi değil iş ortağımız gibi görürüz ve onların bizim makinelerimizle, kendi işlerine ve müşterilerine katma değer yaratması da bizim en önemli hedefimizdir. Rösler’in yüzyıla yakın yüzey işlem deneyimi ve Kromaş’ın çeyrek yüzyıl tecrübesi ile müşterilerimize yüzey işlem konusunda çok geniş bir yelpazede çözümler sunuyoruz. Ayrıca hem kendi ekiplerimizin teknik yetkinlikleri hem de Rösler Almanya’nın Ar-Ge ve teknoloji yetenekleriyle müşterilerimiz adına yeni proses ve teknolojiler getiriyoruz. Kromaş olarak yüzey işlem sektöründe Rösler grup üyesi olarak gerek Vibrasyonlu yüzey işlem gerekse Kumlama teknolojilerinde ürün ve çözüm potansiyellerimizle Türkiye’nin en iddialı ve çözüm odaklı şirketlerinden birisiyiz.
Endüstri 4.0 kapsamında yapmış olduğunuz teknolojik yatırımlar ve bununla birlikte ürünlerinizde kullandığınız teknolojilere Endüstri 4.0’ın yansımaları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Kromaş olarak bu konuda özellikle ilgili altyapı çalışmalarımızı tamamlıyoruz. Rösler Almanya zaten bu teknolojiye uzun zamandır yatırım yapıyor ve müşterilerine birbirleriyle konuşan makine, hatlar ve sistemler sunuyor. Akıllı fabrikalar, entegre tesis, birbirleriyle iletişim içerinde olan makineler artık geleceğin değil günümüzün teknolojisi. Endüstri 4.0 ile bu süreci başladı ya da daha doğru bir ifade ile hızlandı. Kromaş olarak makinelerdeki otomasyon faktörünü güçlendiriyoruz. Daha az insan müdahalesi ile hatlar ve sistemler geliştiriyoruz. Bu sistemlerin kendi içerisinde iletişimi ve uygun reçeteler ile çalışması hâlihazırda sunduğumuz bazı çözümler. Rösler Almanya ise makine ve hatları ile daha bütünleşik ve fabrika otomasyonu ile entegre çözümler sunuyor ve bunun üzerinde geliştirme çalışmalarına devam ediyor. Ortak paydamız ise akıllı, birbirleriyle ve işletmenin diğer makine parkuru ile de iletişimde olabilen, güçlü raporlama sistemlerine, gelişmiş uzaktan yönetim ve kontrol sistemlerine hâkim teknolojileri müşterimize sunmaktır.
Kromaş hangi ülkelere ihracat gerçekleştiriyor? Ağırlıklı olarak hangi ülkelere ne tür ürünler gönderiyorsunuz?
Yaklaşık 20 ülkede bayi ağımız bulunuyor. Buradaki coğrafi dağılım farklı… Avrupa’nın önemli ülkeleri İngiltere ve Fransa’da olduğu gibi komşumuz İran ya da Kuzey ülkelerinde yani İsveç ve Norveç gibi ülkelerde de bayilik yapımız var. Buralara Kromaş markası yüzey işlem makineleri ve sarf malzemeler gönderiyoruz.
Türkiye’de yüzey işlem sektörünün genel durumu, pazar büyüklüğü ve gelişimi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Türkiye’de yüzey işlem sektörü gelişimini sürdürüyor. Henüz pazar büyüklüğü doygunluğa ulaşmamış durumda. Bunda özellikle birçok uygulamanın hala manuel ve eski yöntemlerle yapılıyor olmasının da payı var. Yani sektörün hem mevcut pazarlarda bizim de ürettiğimiz daha otomatik yüzey işlem sistemlerine gereksinimi var hem de yeni uygulama alanları da artan yüzey kalitesi doğrultusunda büyüyen bir pazar mevcut. Örneğin, daha önce polisaj ile yapılan bazı işlemler artık vibrasyonu yüzey işlem makinelerinde işleniyor. Çünkü işçilik azalıyor ve yüzey kalitesinde yüksek ve stabil bir seviyede artış söz konusu. Avrupa pazarı bu anlamda kısmen doymuş olsa da orada da ileri teknoloji takım tezgâhları, medikal, havacılık gibi birçok sektörde hassas yüzey işlem pazarı büyümeye devam ediyor. Türkiye’de vibrasyonla yüzey işlem sektöründe pazar büyüklüğünün 15 milyon Euro üzerinde, kumlama yüzey işlem sektörünün ise 20 milyon Euro üzerinde olduğunu düşünüyorum. Bu konuda net yapılmış pazar araştırmaları olmamasına rağmen bizim takip ettiğimiz bazı göstergeler bunu gösteriyor
“Müşteri memnuniyetini her zaman ilk sırada tutuyoruz”
2017 yılının ilk çeyreği firmanız açısından nasıl geçti? Yılsonu için öngörüleriniz neler?
2017 yılının ilk çeyreği zor ama iyi geçti. Ülkemizin bir süredir devam eden seçim atmosferi müşterilerimiz olan yatırımcıların üzerinde biraz çekimser olma eğilimi yaratıyor. Pazarda son 1 - 2 yılda az da olsa bir daralma söz konusu. Fakat ilk çeyrek yurtiçi satış hedeflerimizi tutturduğumuz bir dönem oldu ve bizim açımızdan başarılı geçti. Yurtdışı pazarlara biraz daha ağırlık verdik ve burada daha olumlu sonuçlar almaya başladık. Ortalamada amacımız ihracat dengesini % 50 seviyesinde tutmak. İlk çeyrek sonrası netleşecek siyasi tablo sonrası pazarın tekrar bir büyüme dönemine gireceğini düşünüyorum. Yılsonunu da hem Türkiye olarak iyi bir büyüme performansı hem de sektörel olarak % 6 - 7 üzerinde bir büyüme ile geçireceğimiz kanaatindeyim. Biz Kromaş olarak 3 yıldır devam eden büyüme grafiğimizi bu yıl da hedeflerimiz doğrultusunda % 20 civarı bir büyüme ile kapatacağımızı düşünüyoruz. İlk çeyrek bu anlamda bize pozitif bir görüntü verdi.
Son olarak dergimiz aracılığıyla sektöre yönelik iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Rösler ve Kromaş olarak birçok sektörde (makine, otomotiv, demir-çelik, beyaz eşya, medikal, savunma havacılık, vb) Türkiye’nin en önemli ve büyük firmaları ile çalışıyor onlara hizmet veriyoruz. Bizler farklı sektörülerin tüm yüzey işlem ihtiyaçları için gerek Türkiye gerekse Almanya’daki uzman kadrolarımız, test ve teknolojik imkânlarımız ile çözümlerimizi paylaşmaya ve müşterilerimizin teknik beklentilere cevap vermeye hazırız.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Demir Çelik. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.