Schneider Electric, vinçlerin operasyon süreleri % 50 oranında azalıyor

Vinç sektöründe özellikle standart, proses ve liman vinçlerinin otomasyon sistemleri konusunda faaliyet gösterdiklerini belirten Schneider Electric Endüstri İşkolu Pazarlama Müdürü Levent Fadıllıoğlu, son dönemde vinçlerde özellikle kanca hareketlerinde ortaya çıkan enerjinin geri kazanılmasının en güncel konulardan biri olduğunu dile getirdi. Fadıllıoğlu, “Vinç konusunda uzman mühendislerimiz ve otomasyon çözümlerimiz ile müşterilerimizin enerji tüketimlerini yüzde 60’a varan oranda azaltırken, vinçlerin operasyon sürelerini yüzde 50’lere varan oranda azaltıyoruz” diye konuştu.

Vincin hayati bir konu olduğunu ve yapılacak en küçük hatanın bedelinin insan hayatı olarak karşımıza çıkabileceğini söyleyen Fadıllıoğlu, sistemlerini tasarlarken üzerinde odaklandıkları en önemli konunun insan güvenliği olduğuna değindi. Türkiye’de vinç otomasyonunda yolculuğa 10 yıl önce kontaktörlü sistemlerden hız kontrol sistemlerine geçiş ile başladıklarını anlatan Fadıllıoğlu, “Geçen yıllarda bunlara çarpılma engelleme, salınım engelleme, ağırlık ölçümü, yük paylaşımı ve benzeri standart özelliklerimizi ekledik. Bu yıl ise vinçlerde ‘enerji geri kazanım’ sistemlerimiz ile devam ediyoruz” dedi. Fadıllıoğlu, partnerleriyle iş birlikleri sayesinde çözümlerinin hem mekanik hem de elektronik anlamda mükemmelleştiğini belirtti.

“Türkiye’nin geleceğini idame ettirebilmesi için her yıl yüzde 5-7 oranında büyüyerek ilerlemesi gerekiyor. Bizlerde tüm planlarımızı buna göre yapıyoruz. Tabi ki çok hızlı değişen ekonomik koşulları da dikkate alarak planlarımızı revize ediyoruz” diyen Fadıllıoğlu, şöyle konuştu: “En ekonomik çözümden en performanslı çözüme kadar tüm yelpazeye sahip olmak ve uzmanlığımızın müşterilerimizi memnun etmesi sonuç olarak bizlere de yansıyor. Vinç sektöründe bu kadar odaklı çalışmamız neticesinde ilk üç aya baktığımızda cirosal olarak yüzde 20’nin üzerinde bir büyümeye sahibiz ve yıl sonunda yüzde 25’e yakın bir büyüme hedefliyoruz.” Vinç sektöründe yurtdışından satın alınan birçok vincin aynı kalitede Türkiye’de imal edilmesinin mümkün olduğunu söyleyen Fadıllıoğlu, bu nedenle Schneider Electric olarak özellikle Türkiye’de kaliteli üretim yapan imalatçıları ve ihracatçıları desteklediklerini dile getirdi. Bu konuda, Türkiye Vinç İmalatçıları Derneği’nin (TEVİD) ilk çalıştayının sponsoru olduklarını belirten Fadıllıoğlu, Türkiye’de imal edilen vinçlerin kalite çıtasının yükseltilmesine hem teknik hem de parasal olarak destek verdiklerini duyurdu.

Üç yılda Türkiye’de 50 milyon euroluk yatırım yapacak

Schneider Electric’in Türkiye’de dört üretim merkezi, 2 bin çalışanı ve 200’e yakın yerel iş ortağının bulunduğu bilgisini veren Fadıllıoğlu, Manisa ve Çiğli’deki fabrikalarıyla elektrik dağıtım ve otomasyon sektörlerinde pazara en yenilikçi ürünleri sunduklarını kaydetti. Üretim ve ihracat üssü haline getirdikleri bu fabrikalarıyla birçok Avrupa ülkesinin yanı sıra Kuzey Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar uzanan çok geniş bir coğrafyaya ihracat yaptıklarını belirten Fadıllıoğlu, başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere toplam 16 hizmet noktasıyla çalışmalarına devam ettiklerini söyledi.

Schneider Electric olarak enerji verimliliği ve temiz enerji yatırımlarını Türkiye’ye kaydırmaya devam ettiklerini aktaran Fadıllıoğlu, diğer yandan ise Türkiye’de yaptıkları satın almalarla büyümeyi hedeflediklerini açıkladı. Temelleri 2009 yılında Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde 73 bin metrekare alan üzerine kurulan yeni fabrikalarının açılışını geçen nisan ayında gerçekleştirdiklerini ileten Fadıllıoğlu, fabrika hakkında şu bilgileri verdi: “İlk aşamada 15 milyon euro yatırım yapılan fabrikanın yatırım miktarı, büyüme hızına bağlı olarak her yıl daha da arttırılacak. Ekonomik şartlara rağmen önümüzdeki üç yılda Türkiye’de 50 milyon euroluk yatırım planı uygulanmaya devam edecek. Yeni fabrikamızın tüm yatırım aşamaları tamamlandığında şu andakinin iki katı iş hacmine ulaşmayı hedefliyoruz.” 2011 yılının özellikle ilk dokuz ayının çok hızlı geçtiğini ve genel olarak Türkiye’deki büyüme rakamlarının üzerinde reel büyüme gerçekleştirdiklerini açıklayan Fadıllıoğlu, Japonya depreminden sonra global olarak yaşanan elektronik komponentlerdeki tedarik sıkıntılarının etkisini en aza indirmeye çalıştıklarını kaydetti. Fadıllıoğlu, buna rağmen adetsel olarak rekorlar kırdıklarını ve vinç sektörünün de içinde olduğu çözüm bazlı segmentte yüzde 100 büyüme gerçekleştirdikleri çok başarılı bir yıl geçirdiklerini dile getirdi.

“Sektör 100 milyon dolarlık bir büyüklüğe ulaştı”

Türkiye’de her geçen yıl büyümesini sürdüren vinç sektörünün 2011 yılında 100 milyon dolarlık bir seviyeye yükseldiğini söyleyen Fadıllıoğlu, Türkiye’nin vinç ve diğer iş makinelerini dünyada 25 civarında ülkeye ihraç eden önemli bir konuma sahip olduğunu dile getirdi. Ancak Türkiye’de bu alanda keskin standartların yerleşmemesinin zaman zaman sektörü sıkıntıya soktuğuna değinen Fadıllıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Ayrıca son yıllarda inşaat sektöründe gerçekleşen hareketlilik vinç sektörünü de doğrudan etkiliyor. Biz Schneider Electric olarak global uzmanlığımız ile tecrübelerimizi Türkiye’deki birçok sektörün gelişimine katkı sağlayabilecek şekilde hizmete sunuyoruz. Sektörün gün geçtikçe daha da güçlenip gelişeceğine inanıyoruz.”

. . .

İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Demir Çelik. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.