Türkiye’den ABD’ye çelik ihracatı 400 bin tonu aştı
Türkiye ile ABD arasındaki çelik ticareti dalgalı bir seyir izliyor. 2018’de ABD’nin ek gümrük vergileri sonrası keskin bir düşüş yaşayan Türkiye’nin ABD’ye çelik ihracatı, 2024’te yeniden toparlanma sinyalleri veriyor. Ancak ihracat seviyeleri hâlâ 2017’deki zirvelerin gerisinde. Öte yandan, Türkiye’nin ABD’den doğrudan çelik ithalatı sınırlı kalsa da, hurda çelik alımları güçlü bir ticaret bağı oluşturuyor. Küresel piyasalardaki rekabet ve ABD’nin ticaret politikalarındaki olası değişiklikler, Türkiye’nin çelik sektöründeki geleceğini belirleyen en önemli faktörler arasında.
Türkiye, dünya çelik üretiminde ve ihracatında önemli oyunculardan biri olmakla birlikte, ABD pazarıyla olan çelik ticareti son yıllarda dalgalı bir seyir izledi. Türkiye’nin ABD’ye çelik ihracatı, dönemsel politikalar ve korumacı önlemler nedeniyle büyük değişimler yaşarken, ABD’den Türkiye’ye çelik ithalatı ise sınırlı düzeyde kalmaya devam ediyor.
Türkiye’nin ABD’ye Çelik İhracatı
Türkiye’nin çelik sektörü uzun yıllar net ihracatçı konumunu sürdürdü; ABD de tarihsel olarak Türk çeliğinin önde gelen alıcılarından biriydi. 2017 yılında yaklaşık 2 milyon ton seviyesinde olduğu tahmin edilen Türkiye’nin ABD’ye çelik ihracatı, 2018’de ABD’nin getirdiği %25’lik ithalat vergisi (Section 232) sonrasında keskin bir düşüş yaşadı. 2018 yılında Türkiye, ABD’ye yaklaşık 1,1 milyon ton çelik ihraç etti; bu miktar bir önceki yıla göre %47 daha düşüktü ve ABD’nin toplam çelik ithalatındaki payı %2,6’ya geriledi. Aynı dönemde ABD, Türkiye’yi çelik ithalatında uygulanan ek vergiler kapsamında “12. en büyük tedarikçi” konumuna indirmiş oldu.

2018 ortasında ABD ile yaşanan diplomatik gerilim (Papaz Brunson krizi) nedeniyle bu vergiler Türkiye için geçici olarak %50’ye çıkarıldı. Bunun etkisiyle Türk çeliğinin ABD’ye akışı neredeyse durma noktasına geldi ve 2019 yılında Türkiye’den ABD’ye yapılan ihracat, 2018’e kıyasla yaklaşık üçte bire düştü. Nitekim Ocak-Kasım 2019 döneminde Türkiye’nin ABD’ye ihraç ettiği çelik sadece 309 bin ton olurken, bir önceki yılın aynı döneminde bu rakam 1,1 milyon ton düzeyindeydi. Bu dramatik düşüş, ABD’nin ek tarifeleriyle birlikte Türk üreticilerin alternatif pazarlara yönelmek zorunda kaldığını gösteriyor. Nitekim Türkiye, ABD pazarında kaybettiği payı kısmen telafi etmek için Avrupa ve Orta Doğu gibi diğer pazarlara odaklandı. 2019 sonrasında ABD, Türkiye’ye uyguladığı çelik tarifesini tekrar %25 seviyesine indirse de (Mayıs 2019 itibarıyla), bu vergi halen yürürlükte olduğu için ihracat seviyeleri eski düzeylerine tam olarak dönemedi. 2020 ve 2021 yıllarında Türkiye’nin ABD’ye çelik satışı düşük seviyelerde seyretti. Ancak son dönemde bir toparlanma eğilimi dikkat çekiyor. Türkiye Ticaret Bakanlığı verilerine göre 2024 yılının ilk sekiz ayında Türkiye’nin ABD’ye gerçekleştirdiği çelik ihracatı, 483,7 milyon dolar ile önceki yılın aynı dönemine göre %39,4 artış gösterdi. Miktar bazında da artış gözlemleniyor: 2024 yılında toplam yaklaşık 400 bin ton civarında Türk çeliği ABD pazarına girdiği tahmin ediliyor. Bu rakamlar, 2019’daki dip seviyeden belirgin bir toparlanmaya işaret etse de halen 2017’deki zirvelerin oldukça altında seyrediyor.
ABD’den Türkiye’ye Çelik İthalatı
Türkiye’nin ABD’den doğrudan çelik ithalatı ise oldukça düşük seviyelerde. Amerika Birleşik Devletleri, Türk çelik ithalatında üst sıralarda yer almıyor; örneğin 2018 yılında ABD, Türkiye’nin çelik ithalatında ancak 41. sırada yer alabildi. Söz konusu yıl Türkiye’nin ABD’den ithal ettiği çelik miktarı yalnızca 9 bin ton civarında kaldı. Bu hacim, Türkiye’nin toplam çelik ithalatı içinde ihmal edilebilir bir paya karşılık geliyor. Nitekim Türkiye, ihtiyacı olan çelik ürünlerini ağırlıklı olarak Rusya, Çin, Güney Kore ve Avrupa ülkeleri gibi kaynaklardan temin ediyor. 2023 yılında Türkiye’nin toplam demir-çelik ithalatı 24 milyar dolar ile rekor seviyelere çıkarken, başlıca tedarikçiler Rusya (3,33 milyar $), Çin (3,14 milyar $) ve Güney Kore oldu; ABD ise yaklaşık 2 milyar $ ile üçüncü sırada yer aldı. Burada dikkat çekici nokta, ABD’den yapılan bu “demir-çelik” ithalatının büyük ölçüde hurda metal ve yarı mamul girdilerden oluşmasıdır. Türkiye, elektrik ark ocaklı tesislerinde üretim yapmak için her yıl milyonlarca ton hurda çelik ithal ediyor ve ABD, Türkiye’nin en büyük hurda tedarikçilerinden biri konumunda. Dolayısıyla, nihai çelik ürünleri açısından bakıldığında ABD’nin Türkiye’ye ihracatı sınırlı kalırken, ham madde ve hurda alanında ticaret bağlantısı güçlüdür.
ABD Pazarındaki Konum ve Sektörel Gelişmeler
ABD’nin uyguladığı korumacı önlemler neticesinde Türk çeliği, ABD pazarındaki konumunu büyük ölçüde kaybetmiştir. 2017’de ABD’nin en büyük 6-7 tedarikçisinden biri olan Türkiye, 2018’de %2,6 pazar payına düşmüş ve günümüzde %2 seviyesinin de altına gerilemiştir. Amerikan Demir ve Çelik Enstitüsü (AISI) verilerine göre 2024 yılında ABD’nin çelik ithalatının yaklaşık %1-2’lik kısmı Türkiye menşeli ürünlerden oluştu. Bu oran, Türkiye’yi ABD’nin en büyük ilk 10 çelik tedarikçisi listesinin dışında bırakmaktadır. Örneğin 2025 Ocak ayı itibarıyla Kanada, Brezilya, Meksika ve Güney Kore ABD’ye çelik sevkiyatında başı çekerken, Türkiye ancak 10-15. sıralarda kendine yer bulabilmektedir.
Türk çelik sektörü, ABD pazarında yaşanan kaybı başka bölgelere yönelerek telafi etmeye çalışsa da küresel rekabet koşulları zorlu olmaya devam ediyor. Avrupa Birliği de 2018 sonrasında ABD’ye yönelen çelik akışını sınırlamak için koruma kotaları uygulamış, bu da Türkiye’nin AB’ye çelik ihracatında düşüşe yol açmıştır. Diğer yandan, Çin’in dünya çelik piyasasını istila etmesi olarak nitelenen gelişme sonucunda, küresel arz fazlası ve düşük fiyatlar Türk çelik üreticilerini zorladı. 2022 ve 2023 yıllarında iç talebin zayıflaması ve artan enerji maliyetleri gibi etkenlerle Türkiye’nin ham çelik üretimi de geriledi. KPMG Türkiye’nin sektörel analizine göre, 2023 yılında Türkiye’nin çelik ihracatı önceki yıla göre ton bazında %26 azalırken, ülke son 6 yıl sonra ilk kez net ithalatçı konumuna düştü. Bu tablo, Türk çelik sanayisinin uluslararası rekabet gücünde bir zayıflamaya işaret ediyor.
Sektördeki bu gelişmelere rağmen, ABD’ye ihracatın 2024’te yeniden artış trendine girmesi önemli bir veri noktası olarak görülüyor. Uzmanlar, ABD pazarına erişimin kısıtlı olmasının Türk üreticileri Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Uzak Doğu pazarlarına yönelttiğini; ancak ABD’de talebin yükseldiği dönemlerde Türk çeliğinin rekabetçi fiyat avantajıyla yeniden pay almaya çalıştığını belirtiyor. Önümüzdeki dönemde, ABD’nin çelik ithalat politikasında olası değişiklikler (örneğin gümrük vergilerinin revize edilmesi) Türk çelik ihracatçıları için kritik olacaktır. Şu an için Section 232 çelik tarifeleri yürürlükte kalmaya devam ediyor ve bu durum Türkiye-ABD çelik ticaretinin dengelerini doğrudan etkilemeyi sürdürüyor.
Sonuç olarak, Türkiye ile ABD arasındaki çelik ticareti son yıllarda hem politik kararlar hem de piyasa dinamikleri nedeniyle dalgalı bir seyir izledi. Veriler, Türkiye’nin ABD’ye çelik ihracatının 2018’deki sert düşüşün ardından kademeli bir toparlanma gösterdiğini, ancak hala geçmiş seviyelerin gerisinde olduğunu ortaya koyuyor. ABD’den Türkiye’ye çelik ithalatı ise düşük hacimli ve daha çok hurda odaklı bir yapıya sahip. Tarafsız bir gözle bakıldığında, iki ülke arasındaki çelik ticaretinin geleceği büyük ölçüde küresel piyasalardaki gelişmelere ve ticaret politikalarındaki olası değişimlere bağlı olacak gibi görünüyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Demir Çelik. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.