Müşterilerimize modern ve teknolojik çözümler sunuyoruz
Motekno Genel Müdürü Ömer Kurşuncu ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Motekno Genel Müdürü Ömer Kurşuncu ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
“Avrupa’nın alanında lider markalarını başarıyla temsil ediyoruz”
Sorularımıza geçmeden önce sizi ve firmanızı tanıyabilir miyiz?
1987 doğumluyum. Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Mezunuyum. Firmamız Motekno Makine 2007 yılında kuruldu. 10 senedir Türkiye’de çeşitli Avrupa menşeli firmaların temsilciliklerini yürütüyoruz. Şirketimizi babamla birlikte ben henüz üniversite yıllarımdayken kurduk. O zamandan beri birlikte çalışıyoruz. Firmamızın başlıca faaliyetleri; kaynak masaları, titreşim izolasyonu ve vakumlu tutucu sistemlerin Türkiye’deki işlerini takip ediyoruz. Kaynak masaları Almanya’dan Demmeler firmasına ait. Titreşim söndürücü olarak yine Almanya’dan Sttugart merkezli Bilz firmasını, vakumlu tutucularda da Vacu-lift firmasını temsil ediyoruz. Bu ürünümüz elektrik ihtiyacı olmadan kendiliğinden emişli tutucuların mucididir ve patenti de kendisindedir.
Firmanızın hizmet verdiği sektörler hakkında bilgi verir misiniz?
Motekno’nun amacı; yurtdışına açılan Türk makina imalatçılarına, metal işleyen sanayicilere, oto ve oto yan sanayisine, beyaz eşya üreticilerine, demir çelik ve alüminyum sanayicilerine, liman, demiryolu, depolama gibi servis sağlayıcılarına, mermer, granit ve ahşap işleri sektörüne, yapı sektörüne, müteahhitlere artıran gelişmiş ve modern teknolojileri sunmaktır.
Demir çelik sektörüne yönelik ne tür hizmetler veriyorsunuz?
Borusan bizim müşterilerimizden biridir. Borusan’ın ürettiği spiral boru tesisinde vacu-lift ürünümüz kullanılıyor. 10-12 tonluk 2 m çaplı boruların nakliyesini bu vakumlu tutucularla limanlarda yapıyorlar. Savunma sanayisine zırhlı araç üretimi kaynak masaları için çok önemli. Otomotivde makine, şase üretimi ve kaynağın olduğu her yerdeyiz.
Satış öncesi ve sonrasında müşterilerinize ne tür hizmetler veriyorsunuz?
Biz mümessillikle birlikte aynı zamanda bir mühendislik firmasıyız. Bizim müşterilerimiz bizlere ben A ürününden istiyorum diye gelmiyor. Çoğunlukla şöyle bir problemimiz var ya da herhangi bir ürün çıkarmak istiyorum ne kullanmalıyım? Titreşim var ama ölçüm yapamıyorum nasıl bu titreşimi bertaraf ederim? şeklinde bu tarz sorularla geliyorlar. O yüzden proje aşamasında da satış öncesi müşterilerimize yardımcı oluyoruz. Daha sonra da bakım, servis, yedek parça gibi satış sonrası desteklerimiz oluyor. Özellikle vakumlu tutucularda iş güvenliği bilhassa önemli. Bu konularda gerektiğinde eğitimini vererek periyodik bakımlarını da yapıyoruz.
Firma olarak sektörde kendinizi nerede konumlandırıyorsunuz? Müşterilerinize rakiplerinizden farklı neler sunuyorsunuz?
Öncelikle know-how var. Çünkü bizim distribütörlüğünü yaptığımız firmaların ürünlerini ülkemize getirdiğimizde bizim alanımızda hiçbir firma Türkiye’de yoktu. Dünyada kendi alanımızda en iyilerin temsilciliklerini biz aldık diyebilirim. Bu yüzden müşterilerimize sattığımız ürünler her zaman çok iyidir. Bunun en büyük farkı satış sonrasında, referanslarda ve müşteri memnuniyetinde ortaya çıkıyor. İyi ürün sattığımız için de her zaman bir adım öne çıkıyoruz. Ayrıca proje ve mühendislik kısmında da şirketimizin kuruluşundan önce 36 yıllık bir Borusan geçmişi var. Buradaki tecrübe birikimi bize hala birçok konuda yardımcı olmaya devam ediyor.
Nihai kullanıcılar makina alırken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorlar? Tezgâh seçimi konusunda yeterince bilinçliler mi?
Kullanıcılar eskiye oranla tabii ki çok daha bilinçliler. Zaten firmamızın ismi olan Motekno, modern teknolojilerden geliyor. Biz 2007 yılında faaliyetlerimize başladığımızda Türkiye’de olmayan cihazları Türkiye’ye getirme amacıyla kurulduk. Özellikle titreşim konusunda 10 senede önemli derecede yol kat edildi. Kaynak masaları yine keza yaygınlaşıyor. Vakumlu tutucuların daha henüz yolu var. Çünkü onlar da çok yaygın kullanılıyor ama Almanya’da biraz daha rekabetçi olmak lazım. Ama diğer iki ürün için en azından yaygınlaştığını söyleyebilirim. Yine de biz ürünlerimizi tanıtmaya ve müşterilerimizle buluşturmaya devam ediyoruz.
2017 yılı firmanız açısından nasıl geçti? 2018 yılından beklentileriniz neler?
Firmamız için genel olarak Kasım-Aralık ayları senenin en hareketli ve yoğun aylarıdır. 2016 senesi bizim açımızdan kötü geçen bir yıl olmuştu. Bir senelik süre zarfında 3.20’den ithalat yaparken 4.20’den ithalat yapmaya başladık. Bu yüzde 30’luk artışı ürünlerimizde dengeleyebilmek çok kolay olmuyor. Piyasa bizi çok zorladı. 2017 yılı daha iyi geldi; iş hacmimiz daha çok arttı ve hareketlendi. O yüzden memnunuz ve hedeflerimize ulaştık diyebiliriz. 2015 yılında yatırımsızlıktan sonra piyasalar iş hacmini artırabilmek için yatırım yapmak zorunda kaldılar. Bu da piyasaları hareketlendirdi, bu bakımdan memnunuz.
Türkiye’deki makine sektörünün genel durumuyla ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Genel olarak sektörün ihtiyacı en iyi işçiliği en ucuza mal etmek… Artık dünyanın geldiği noktada bazı yatırımları yapmadan üretim kalitesine erişemiyorsunuz. Kaliteli ürün için de yatırım yapmak gerekiyor. Türkiye’de herkesin bu noktada maddi gücü yeterli olmuyor maalesef. O yüzden ara çözümler aranıyor. Biz de bu ara çözümleri en iyi şekilde, makul fiyatlarla yapabilmek için kendimize bir iş alanı yaratıyoruz. Maddi sıkıntılar aşıldığı takdirde Türkiye çok daha iyi atılımlar yapacaktır. Üretim konusunda Avrupa ülkeleri; çalışma şartları, kullanılan malzemeler, iş saatleri düşünüldüğünde bize göre daha tok satıcılar diyebilirim. Biz de bu aradaki farkı kapatmaya çalışıyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz…
Kaliteli bir ürün için her zaman kaliteli bir üretim yeri kurmak gerekiyor. En büyük sıkıntımız öncelikle bu. Olmayacak işi oldurmaya çalışan müşterilerimizi ikna etmek ve o işe adapte olma zorunda kalınca biz de çok zorlanıyoruz. Amacımız gerekirse fedakarlık yaparak kaliteli ürünleri ülkemize kazandırıp Türkiye’nin iyi üretim yapmasını sağlamaktır. Yatırım eğer iyi bir şekilde planlanırsa para kaybı değildir. Biz de bu planlamada elimizden geldiği kadarıyla yardımcı olmaya çalışıyoruz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Demir Çelik. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.