“Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere birçok ülkeye teknoloji ihraç ediyoruz”
Vinç… İnsan hayatını kolaylaştıran, sanayinin gelişimine katkı sağlayan en özel makinalardan birisidir. Vincin geçmişi milattan önceki yıllara kadar uzanır. İlk vinç tasarımı Romalı mimar Vitruvius’un M.Ö 10. yıllarda yazdığı bir kitapta görülmüş. Bu vinç; tepesinde makara bulunan ve halatlarla sabitlenen bir direkten oluşuyordu. Makaradan geçen başka bir halat yüklere bağlanıyor ve kölelerin çevirdiği ayak değirmeniyle kaldırılıyordu. Daha sonra 15’inci yüzyılda İtalya’da palangalı vinç adı verilen, daha kullanışlı bir vinç tasarlandı. Buhar gücüyle çalışan ilk vinç ise 19’uncu yüzyılda İskoçyalı John Rennie tarafından yapıldı.
Günümüzde vincin kullanım alanı o kadar yaygınlaştı ki, vinç üretimi de kendi içerisinde ayrıştı. Sanayide ve endüstride ağırlıklı olarak “Endüstriyel Elektrikli Vinç” olarak tabir ettiğimiz vinçler kullanılıyor. Bu alanda da vinçler yine kendi içerisinde ayrışıyor. Gezer Köprülü Vinç, Portal Vinç, Pergel Vinç başta olmak üzere siparişe dayalı özel vinçler de bu ürün grubunu oluşturuyor. Ülkemizde Endüstriyel Elektrikli Vinç üretimi yapan, irili – ufaklı 200’e yakın firma bulunuyor. Bu firmaların birçoğu “merdivenaltı” olarak tanımlanırken, TEVİD – Elektrikli Vinç İmalatçıları Birliği üyeleri ise sektörün öncü kuruluşları olarak faaliyet gösteriyor.
Vinç Sektörünün Duayen İsmi: Osman ÇAKMAK
ÇAKMAK Vinç A.Ş. (CMAK Vinç Sistemleri) ülkemizin önde gelen Endüstriyel Elektrikli Vinç Üreticileri arasında yer alıyor. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Osman Çakmak, vinç sektörünün duayen isimlerinden birisi… 1977 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra Türk sanayisine hizmet vermeye başlamış. Kardeşleriyle kurdukları vinç firmasında uzun yıllar görev yapmış, yerli vinç sektörünün dünya ile rekabetine önemli katkılar sağlamış bir isim olarak hala profesyonel çalışmalarını sürdürüyor. Osman Çakmak; iş hayatı boyunca sıradan bir sanayici olmayı hep reddetmiş. Almış olduğu eğitim ve vizyonu gereği her daim Ar-Ge’ye ve teknolojiye önem vermiş. Başarılı olmak için katmadeğeri yüksek ürün üretmeyi kendisine ilke edinmiş. İşini öylesine sevmiş, kendini bu alana öylesine adamış ki; üretimde çalışan kaynak ustasından tutun da mühendislere, yöneticilere kadar herkese kendi felsefesini aşılamış.
Osman Bey’den en çok etkilenen, onun vizyonunu ve prensiplerini benimseyen, hatta onun proje ve hedeflerini bir adım daha ileriye taşımayı hedefleyen kişi ise Orçun E. Çakmak… Osman Bey’in oğlu olan Orçun Çakmak, ODTÜ – Ortadoğu Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu… Sonrasında ABD’de Finans eğitimi almış ve Türkiye’ye dönmüş. 2007 yılında Çakmak Vinç bünyesinde çalışmaya başlayarak iş hayatına ilk adımı atmış. “Eğitimin sonu yoktur” diyerek Sabancı Üniversitesi’nde Bilişim ve Teknoloji eğitimi almış. Şu anda Çakmak Vinç Sanayi A.Ş İhracat Koordinatörü olarak çalışmalarını sürdürüyor. Çakmak Vinç Sanayi A.Ş’yi yakından tanımak, yapmış oldukları üretimi yerinde görmek ve firmanın gelecek hedefleri hakkında bilgi edinmek için Orçun Çakmak’ı Sakarya – 2. OSB’de bulunan fabrikalarında ziyaret ettik. Gerçekleştirmiş olduğumuz söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz.
Çakmak Vinç 10 yıllık bir firma olmasına rağmen sektörün zirvesinde, öncü kuruluşlar arasında yer alıyor. Bu başarıyı neye borçlusunuz?
Firmamız belki 10 yıl önce kuruldu fakat firmamızın Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Osman Çakmak’ın vinç sektöründe yaklaşık 40 yıllık bir tecrübesi ve bilgi birikimi söz konusu… 1977 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra profesyonel olarak vinç sektöründe çalışmaya başlamış. Kardeşleriyle birlikte kurdukları vinç firmasında yaklaşık olarak 27 yıl faaliyet göstermiş. Sektördeki ilk yıllarını masa başında kalemle tasarım yapıp, üretimin doğrudan içinde olarak geçirmiş. Fikir ayrılıklarından dolayı aile firmasıyla yollarını ayırdıktan sonra Çakmak Vinç firmasını kurdu… Açıkçası bunu ben yapabilir miydim bilemiyorum. Düşünsenize bir firmaya ömrünüzün neredeyse yarısını vermişsiniz, gecenizi gündüzünüze katarak çalışmışsınız. Tam emeklerinizin karşılığını almak üzereyken firmadan ayrılıp yeniden başlıyorsunuz…
İnanılmaz bir özveri, takdir edilmesi gereken bir meslek aşkı bana göre… Çünkü yeniden kurduğunuz firma bakkal dükkanı değil… Teknoloji üretecek, ulusal ve uluslararası piyasalarda faaliyet gösteren sanayicilere hizmet verecek bir firmadan söz ediyoruz… Yeniden başlamanın, bu yola baş koymanın bana göre tek bir açıklaması var, o da babamın asla vazgeçmediği idealleri… Bu sebeple attığımız her adımda onun ideallerinin ayak izlerini bırakıyoruz. Türkiye’den dünyaya teknoloji ihraç eden bir firma olma hedefiyle kurduğu Çakmak Vinç, bu hedefi gerçekleştirmiş durumda… Bugün sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok ülkesinde bizim vinçlerimiz çalışıyor. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere birçok ülkeye teknoloji ihraç ediyoruz. Yüzde yüz yerli teknoloji ve tasarımla CMAK Vinç Sistemleri markasıyla dünyanın en büyük vinç üreticileriyle başa baş rekabet ediyoruz.
Gelmiş olduğunuz noktada özellikle Ar-Ge’ye ve teknolojiye yapmış olduğunuz yatırımların önemli bir payı olduğunu biliyoruz. Önceliğinizi bu alanda belirlemenizin özel bir sebebi var mı?
Çakmak Vinç olarak, her daim yaptığımız işi en doğru şekilde yapmak ve en kaliteli ürünü üretmek felsefesiyle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Üretim yaparken; ülkemize, müşterilerimize ve kendimize karşı sorumluluklarımızın olduğunu bir an olsun göz ardı etmiyoruz. Günü kurtarmanın ya da parasal hırsların peşinde koşmuyoruz. Bizler biliyoruz ki kalıcı olmanın, güçlü olmanın yolu “Özgün” olmaktan ve değer yaratmaktan geçiyor. Sizler de takdir edersiniz ki vinç sektöründe çok sayıda firma faaliyet gösteriyor. Her geçen gün kimileri kapanıyor, kimileri de açılıyor. Bu bir döngü; uzun süredir bu şekilde devam ediyor fakat bundan sonra daha ne kadar bu şekilde devam edeceği meçhul… Çünkü piyasa koşulları her geçen gün değişiyor. Artık yabancı firmalarla sadece ihracat yaparken değil, yan komşunuza vinç satmaya çalışırken de rekabet etmek zorunda kalıyorsunuz. Bilgi çağını yaşadığımız bu yıllarda ulusal – uluslararası pazar ayrımı neredeyse ortadan kalktı. Dolayısıyla rekabetin şartları da değişti. Artık rekabetin merkezinde “Teknoloji” yer alıyor. Bu sebeple odak noktamızı “Ar-Ge ve Teknoloji” olarak belirledik.
Firmalar genellikle Ar-Ge’ye kaynak ayırmaktan kaçınıyorlar. Çünkü Ar-Ge için ayrılan bütçe ek bir maliyet getiriyor ve bunu da yük olarak görüyorlar. Siz bu ek maliyeti nasıl tolere ediyorsunuz? Çünkü sizin gibi öncü kuruluşları, pazarda taklit eden onlarca merdivenaltı firma var…
Aslında güzel bir noktaya temas ettiniz… Taklit ürün konusu ya da alanında öncü kuruluşların taklit edilmesi sadece vinç sektörünün değil, hemen hemen her sektörün problemi… Ne yazık ki ülkemizde bu sorunlar had safhada yaşanıyor. Kanunlarımız, bu sorunlarla mücadele etmek için yeterli değil. Gelelim Çakmak Vinç olarak bu problemle nasıl mücadele ettiğimize… Sadece maliyet rakamlarını düşürerek, fiyat odaklı çalışarak rekabet gücünü elde edemezsiniz. Çünkü rekabet gücü sadece fiyattan ibaret değildir. Rekabet gücü kalitedir, rekabet gücü Ar-Ge’dir, rekabet gücü teknolojidir… Rekabette güçlü olabilmek için; tüm bunların yanı sıra kalıcı ve güvenilir olmak gerekir. Bizler bu bilinçle Ar-Ge’ye yatırım yapıyoruz. Teknolojik gelişmişliğe bu nedenle öncelik veriyoruz. Bahsettiğiniz gibi bu alanda yapmış olduğumuz yatırımlara önemli kaynaklar ayırıyoruz fakat yarattığımız katmadeğer de aynı ölçüde artıyor. Vinç tasarımlarımızı, makinalarımızın teknolojilerini ve hizmet kalitemizi, yürütmüş olduğumuz Ar-Ge çalışmaları kapsamında yenilerken maliyet avantajlarını da göz ardı etmiyoruz. Müşterilerimize en gelişmiş, en teknolojik ürünleri, en uygun fiyata sunmaya her daim gayret ediyoruz. Tamamen F.E.M standartlarına bağlı kalarak üretim yapıyoruz.
F.E.M (The European Materials Handling Federation) standartları demişken, bu konuda yıllardır süregelen bir atışma var. Birçok firma F.E.M standartları çerçevesinde üretim yaptığını ifade ediyor, kimileri bunu yalanlıyor. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?
Çok açık ve net şekilde ifade etmek isterim ki, Çakmak Vinç olarak F.E.M standartları konusunda kesinlikle taviz vermiyoruz. Bunun aksini iddia edecek bir kişi veya kurum var ise her platformda bu konuyu konuşmaya ve tartışmaya hazırım. Kişisel olarak F.E.M’in yazılı olan tüm kural ve standartlarını en ince ayrıntısına kadar okumak ve üzerinde çalışmak durumunda kaldım. Ar-Ge ve üretim mühendislerimiz de F.E.M standartlarına tamamen haizler… Bahsettiğiniz gibi birçok firma F.E.M standardında üretim yaptığından söz ediyor lakin incelediğinizde ürünlerini öyle olmadığını görüyorsunuz. Sanayicilerimizin de F.E.M standartları konusunda bilgi sahibi olması gerektiğini düşünüyorum. Fabrikalarına ya da depolarına alacakları vinçlerin hangi standartlarda olması gerektiğini bilirlerse, ona göre seçim yapmaları daha kolay olur.
“CMAK Vinç Sistemleri (CMAK Crane Systems) bir dünya markasıdır”
Pazarda güçlü ve aranan bir marka olmak için kaliteli üretim yapmak yeterli mi sizce? Elde ettiğiniz başarı sadece Ar-Ge’ye yatırım yapmanıza ve gelişmiş teknolojinize bağlı olmasa gerek…
Tabi ki sadece bu iki faktöre bağlı değil. Aranan ve tercih edilen bir marka olmak, pazardan önemli ölçüde pay almak ve en önemlisi bunları uluslararası piyasalarda da başarabilmek için birçok şeyi aynı anda ve aynı kalitede yapmalısınız. Başarıyı yakalamak için; bünyenizde görev yapan en düşük mevkideki personelden, tepe noktasındaki üst düzey yöneticiye kadar herkesin aynı prensipler doğrultusunda hareket etmesi gerekir. Ar-Ge’ye önem verip teknoloji geliştiriyorsanız ve kaliteli üretim yapıyorsanız, müşteriye ulaşma ve ürününüzü anlatma konusunda da aynı hassasiyeti yakalamalısınız. Kaliteli üretimin yanı sıra satış organizasyonunuzun da kaliteli olmasına özen göstermelisiniz. Pazarlama, Satış, Eğitim, Servis, Satış Sonrası Hizmet gibi konularda da etkin ve yetkin olmalısınız. Bunların tamamını eşdeğer ölçüde, kaliteli bir şekilde müşteriye sunabildiğiniz zaman başarıyı yakalayabilirsiniz. Çakmak Vinç olarak kurulduğumuz ilk günden beri bu bilinçle hareket ediyoruz. Sosyal yaşantımda mütevazılık benim önceliklerim arasında yer alır fakat bu konuda mütevazı olmayacağım: CMAK Vinç Sistemleri (CMAK Crane Systems) artık bir dünya markasıdır. Başta Türkiye olmak üzere dünyanın önde gelen birçok ülkesinde seçkin birkaç firmadan biriyiz diyebilirim.
Elde ettiğiniz başarıda “HoistSense” adlı ürününüzün çok önemli bir payı olduğunu biliyoruz. Bu ürünün özelliklerinden, vince kattığı değerden ve kullanıcısına sunduğu avantajlardan bahseder misiniz?
HoistSense, vinç sektörü açısından bir teknoloji harikasıdır. Ürünün yazılımı, teknolojisi, tasarımı dâhil tamamı %100 yerlidir ve bize aittir. HoistSense, takılı olduğu vincin her saniyesini takip eden, kullanıcı hatasını önleyen, vincin çalışma performansına göre mekanik ömrünü ölçen ve hem servis sağlayıcısına hem de kullanıcıya büyük avantajlar sunan teknolojik bir cihazdır. Dilerseniz başlıklar halinde HoistSense’in özelliklerini sizlerle paylaşayım:
İş Güvenliğinize Katkı Sağlar
Gelişmiş ülkelerde kullanılması zorunlu olan SWP (güvenli çalışma periyodu) neredeyse makinaların tamamında kullanılıyor. HoistSense iş güvenliğinizi maksimuma çıkartır ve olasın önlenmesine yardımcı olur.
Vincin Randımanını Arttırır
CMAK HoistSense’in diğer bir önemli fonksiyonu ise “UltraSpeed” özelliği... UltraSpeed fonksiyonu etkinken, vincin yüküne göre hızının belirlenmesini sağlar ve gerektiğinde tüm nominal hızlarını %150’ye kadar arttırarak işlem sürenizi %25 ile %50 arasında azaltır.
Kantar Özelliği Sunar
Kancaya bağlı yükün gerçek zamanlı gösterimi… Ekstradan uğraş gerektirmeden her bir yükün ağırlığı öğrenilebilir (Başka bir yere konularak ölçülmesi gerekmez). Bu sayede, özellikle sevkiyat ve mal kabul alanları üzerinde çalışan HoistSense‘li vinçlerde normal işlem süreniz dahilinde kancaya asılı ağırlığı öğrenebilirsiniz.
Servis Optimizasyonu
Önleyici servis zamanları için uyarıcı alarmların dinamik olarak ayarlanması... Geçmiş servis zamanlarının kayıt altında tutulması… Makine üzerinde bulunan ekran sayesinde bir sonraki servise kalan çalışma saatini gösterir. Makine bozulma ihtimalini minimuma indirger ve önceden belirlenen tarihlerde önleyici bakımlarının düzenli şekilde yapılmasını sağlar. Makine arızası veya eskimesinden kaynaklanabilecek iş kazalarını önlemek için yardımcı olur.
Bilgilendirme Ekranı
Ceraskal üzerine direkt olarak monte edilmiş LED ekran sayesinde, Hoist- Sense, kullanıcıları ve servis ekiplerini kritik önemdeki bilgiler ile sürekli olarak güncel tutar.
• Toplam çalışma süresi (Operasyon Saati)
• Engellenen aşırı yükleme sayısı
• Bir sonraki servise kalan çalışma saati – dinamik
• Kalan güvenli çalışma süresi – SWP%
• Kaldırma motorunun toplam çalışma süresi
• Ortalama yük
• Yapılan servis kayıtları
• Yükleme tayfı (Hafif, Orta, Ağır, Çok Ağır,) Hangi çalışma sınıfında çalıştığının gerçek zamanlı olarak tespiti…
Anladığım kadarıyla HoistSense, kapalı devre bir sistem ve dışarıya veri göndermiyor. Sadece bilgileri kaydedip kendi içerisinde saklıyor öyle değil mi?
Aynen öyle… HoistSense tamamen kapalı devre bir sistem ve vinçle ilgili elde ettiği bilgileri kaydedip depoluyor. Her hangi bir internet bağlantısı, wireless özelliği yok. Vinçlerinde “Endüstriyel İnternet” kullandığını söyleyen bazı üreticiler var. Bu tamamen onların tercihi fakat biz özellikle HoistSense’in dışarıya veri göndermesini istemedik.
Bu kararı gelişigüzel şekilde almadık. Bayilerimize, müşterilerimize sorduk… Onların bu konuya olan yaklaşımlarını göz önünde bulundurduk ve ürünü kapalı devre sistemle çalışacak şekilde geliştirdik. Çünkü kullanıcılar, bilgilerinin isteği dışında başka bir merkeze iletilmesini istemiyorlar. Fabrikasındaki veya deposundaki vincin günlük, haftalık ya da aylık olarak ne kadar sürelerde çalıştığını başkalarının bilmesini tercih etmiyorlar. Bu sebeple HoistSense’e uzaktan bağlanarak bilgi alamazsınız, ya da cihazın kendisi bilgi göndermez. Ancak ve ancak yetkili servis görevlisi gelip, cihaza kabloyla bağlanarak kaydettiği bilgileri bilgisayarında görebilir. Bu arada cihaza kabloyla bağlanan herkesin bu bilgileri görebileceği anlamı da çıkmasın buradan… İlgili yazılıma sahip olmanız gerekiyor. Bu da kullanıcılara şöyle bir avantaj sağlıyor: Müşteri dilerse HoistSense’in yazılımını bizden temin edebiliyor ve kendisi dilediği zaman cihaza bağlanarak istediği veriye ulaşabiliyor.
En büyük yeniliklerinizden birisi de CM serisi vinçlerden sonra ürettiğiniz “Yeni Nesil CMK Serisi” vinçler… Bu yeni nesil vinçleri ayrıcalıklı kılan nedir? Ne gibi avantajlar sunuyor?
Bildiğiniz gibi, elektrikli çelik halatlı vinçler muadil taşıma araçlarına göre kullanıcısına birçok avantaj sağladığı için öncelikli olarak tercih ediliyor. Tanınan bu öncelik, elektrikli çelik halatlı vinçlerin kusursuz çalışan makinalar olduğu anlamına gelmiyor tabi ki… Firma olarak bizler de bu bilinçle sorunların üzerine gitmeyi ve oluşabilecek hataları minimize etmeye çalışıyoruz. Bunun için Ar-Ge’ye kaynak ayırıyoruz. Mühendislerimiz, belirlenen sorunların üstünde günlerce, hatta aylarca araştırma yapıyorlar. Bu Ar-Ge çalışmalarının neticesinde de yepyeni teknolojiler geliştiriyoruz ve bunları müşterilerimizin kullanımına sunuyoruz. “CMK Serisi 4.Nesil Yüksek Teknolojik Elektrikli Çelik Halatlı Vinçler” mühendislerimizin üstün gayreti ve çalışmaları sonrasında geliştirilmiştir. Önceki nesil vinçlere göre sunmuş olduğu ayrıcalıklara ve avantajlara gelecek olursak;
• CMK serisi vinçlerin tambur çapı, diğer elektrikli vinçlere göre yaklaşık 2 katı kadardır. Bu sayede çok daha kompakt bir yapıda, çok daha yüksek kaldırma yüksekliklerine kolayca erişebilir; buna ek olarak tambur üstüne sarılı olan çelik halatın kıvrılma açısı çok daha küçüktür, bu da halatın servis ömrünü yaklaşık 4 kat kadar arttırmaktadır; diğer bir deyişle halat değiştirme gereksiniminizi yaklaşık 4’te birine düşürür.
• Kaldırma ve indirme sınırlaması 2’şer kademelidir. Kaldırma esnasın belirli bir yüksekliğe geldiğinde yavaş hıza otomatik olarak geçer ve kaldırma devam ettirildiğinde en üst limitinde otomatik olarak durur. Aynı şekilde alt limitleri mevcuttur. Bu sayede çok yukarı giderek halatın zarar görmesi veya çok aşağı giderek çelik halatın özelliğini yitirmesi engellenir.
• Ağır çalışma şartlarına (yüksek ED%) göre tasarlanmış olup, belirtilen F.E.M çalışma sınıfının bütün gereksinimlerini karşılar.
• Aşırı yük mekanizması sayesinde, aşırı yükleme durumunda kaldırma durdurulur sadece indirme hareketine izin verilir.
• Yüksek kaliteli sistem ile daha sessiz çalışır. Ayrıca Alışa gelmiş kanca ötelemesi yoktur.
• CMK serisi vinçlerin kaldırma motorları tamburun içine konumlandırılmıştır, bu sayede çok daha verimli aktif bir soğutma ile kaldırma motoru her daim optimal sıcaklığını korur. CMK serisi vinçlerimizin bütün hareketleri (kaldırma/indirme, yürüyüşler) tamamı ile özel makrolara sahip inverterler tarafından kontrol edilir. Bunun diğer vinçlere göre sağladığı avantajları ise şu şekilde sıralayabiliriz;
• Operatörün hatalı kumanda etmesi halinde, hatalar düzeltilerek hareketler yapılır.
• Yumuşak hızlanma ve yavaşlama sayesinde hareketli parçalardaki eskime minimumdur.
• Sistem üzerinde çıkabilecek her hangi bir arızadan dolayı makinanın hasar görmesini engeller, bununla beraber dolaylı olarak etrafına da tehlike oluşturması engellenir.
• Kalkış akımları optimal seviyede tutulur.
• Frenleme elektronik olarak yapılırken, özel çift fren balataları sadece sistemi sabitlemek için kullanılır. Vincin servis ömrü boyunca hiç bir fren balatasını değiştirmek gerekmez.
Tüm bu bahsettiğim özelliklere ilaveten CMK Serisinde; yürüyüş sistemlerinin tamamı göbekten tahriklidir ve çift kiriş vinçlerdeki mafsallar sayesinde köprülerdeki ufak kot hatalarını tolere ederek düzgün çalışır. Ayrıca Kaldırma elemanları yüksek kaliteli epoksi/akrilik boya kaplıdır. Gördüğünüz gibi yeni nesil vinçlerimiz tasarımdan mekaniğe, elektronikten boya kaplamasına kadar üstün niteliklerle donatılmıştır.
Ürünlerinizin tamamen %100 yerli üretim olduğunu her platformda vurguluyorsunuz… Yerli üretim olmasının ne gibi avantajları var? Ayrıca yabancı vinç firmalarıyla ya da ülkemizde Avrupa menşeli komponent kullanan yerli vinç firmaları ile rekabet etmekte zorlanmıyor musunuz?
En büyük gururumuz; ürünlerimizin % 100 yerli olmasıdır. Bu kesinlikle bizim tercihimiz ve üstünde özellikle duruyoruz. Gelelim rekabet konusuna… Vinç sektöründe yabancı firmaların izlediği bir yol vardır; müşteriye kendilerini “Biz Avrupa kalitesiyle üretim yapıyoruz, vinçlerimiz tüm dünyada kabul görüyor” şeklinde tanıttıktan sonra fiyatları da mümkün olduğunca makul seviyelere getiriyorlar. Bazen bizimle aynı seviyelerde, bazen bizden düşük, bazen de yüksek fiyat verip ürünü satmaya çalışıyorlar. Bu konularda müşteri yeterince bilinçli değilse “Ne de olsa Avrupa üretimi” diyerek, gerekirse daha yüksek bedelle vinci satın alıyor. Gerçek senaryo da bundan sonra başlıyor. Servis ücreti, yedek parça fiyatı derken birkaç yıl sonra bakıyorsunuz ki vince ödediğiniz paranın yarısı kadar da ilave ödeme yapmışsınız. Bazıları “yedek parçayı yan sanayi kullanırım” diye düşünebilir. Böyle düşünenler de kesinlikle yanılır. Yabancı firmalar üretimlerinde öyle kurnazca komponentler kullanıyorlar ki, o parçayı yan sanayide bulamazsınız. Yaptıracak olsanız, standart bir ürün olmadığı için daha pahalıya malolur. Yabancı firmalara hem daha fazla ücret ödersiniz hem de istemiş olduğunuz parçayı almak için beklemek zorunda kalırsınız. Ama yerli ürünlerde böyle bir sorunla karşılaşmazsınız. Zaten biz de dahil olmak üzere yerli üretim yapan firmaların yedek parça fiyatları makul seviyelerdedir. Aynı şekilde servis konusunda da sıkıntı yaşanmaz.
“Ben vinçlerimde Avrupa menşeli komponent kullanıyorum” diyen yerli firmalara gelince; aynı durum onlar için de geçerli… Vinçte kullanmış olduğu komponent arızalanınca yenisini nereden alacak? Yine Avrupa’dan alacak… Dolayısıyla pahalıya alıp müşterisine de pahalıya satacak. Nihai kullanıcılar lütfen bu detaylara dikkat etsinler. Vinç alırken satın alma maliyetine değil, toplam maliyete baksınlar.
Dünyanın birçok ülkesine ihracat yaptığınızı, yine yurt dışı ülkelerde 24’e yakın bayiniz olduğunu biliyoruz fakat aldığımız bilgilere göre Çin’e ihracat yapmaya başlamışsınız, bunu nasıl başardınız? Açıkçası sektör açısından olağan dışı bir gelişme bu…
Aslına bakarsanız, gerek firmamızın kuruluş aşamasında gerekse de kurulduğu ilk yıllarda “Çin’e İhracat Yapmak” gibi bir hedefimiz yoktu. Evet, ihracat hedefimiz her zaman vardı fakat daha çok Avrupa ülkelerine, komşu ülkelere ve gelişmekte olan ülkelere ihracat yapmayı hedefliyorduk. Seneler geçtikçe teknolojimiz de gelişmeye başladı. Elde ettiğimiz kaynakların önemli kısmını her daim işimize yatırmaya özen gösterdik. Fabrika altyapısı, makina parkı, yetişmiş insan kaynağı ve özenle kurduğumuz satış ağımız ile kendimizi bu günlere hazırladık. Dünyanın önde gelen vinç üreticileriyle gerek Türkiye pazarında gerekse de yurt dışı pazarlarda başa baş rekabet eder hale geldikten sonra bile çalışmalarımızı yavaşlatmadık. Onlardan da iyi olabileceğimizi, hatta birçok ülkede “Pazar Belirleyici” olabileceğimizi biliyorduk. Her zaman bu inançla hareket ettik. Nihayetinde birçokları için imkansız olanı denemeye karar verdik ve Çin’e ihracat yapmak için harekete geçtik. Çin’de katıldığımız ilk fuarda “Türk Üretici” olduğumuzu öğrenenlerin yüzlerindeki şaşkın ifadeyi görmenizi isterdim açıkçası… Sadede gelecek olursak; Çin’deki firmalar bizlerle tanışıp ürünlerimizi incelediklerinde hayran kaldılar diyebilirim. Onları en çok şaşırtan ise fiyat konusunda sunduğumuz rekabetçi rakamlardı… En çok üstünde durdukları konulardan bir tanesi; böylesine yüksek teknolojik ürünleri uygun fiyatlara satışa sunabilmemiz oldu. Yıllarca “Markalaşmış” firmaların fahiş fiyatlarına alışık olmaları ve bizim de Türkiye’de fiyat rekabetine aşina olmamız sebebiyle kar marjlarını düşük tutmuş olmamız böyle bir tablo ortaya çıkardı.(Ki Çin’e yaptığımız ihracatlarda Türkiye’ye göre daha yüksek karlar elde ediyoruz) Sonuç olarak “CMAK Crane Systems” markasıyla Çin’e vinç ihraç etmeye başladık. Çin’de son kullanıcılardan ziyade ağırlıklı olarak vinç firmalarına satış gerçekleştiriyoruz. Bu bizim Çin pazarında daha etkin olmamızı ve yüksek adetlerde ihracat yapmamızı sağlıyor.
Satış konusunda müşterilerinize hızlı cevap ve evrak verebilmenizi özel yazılımlarınızla sağladığınızı biliyoruz, bu konuda bilgi verebilir misiniz?
Firmamızda geçmişten bugüne yaklaşık 6 farklı tip satış ve satış otomasyonu yazılımı geliştirildi. Geçmişte edindiğimiz tecrübeler ışığında, dünyada eşi olmayan bir satış ve satış otomasyonu yazılımının geliştirmesini tamamladık. 2015 başından beri CMAK Tools’u (yazılımın yeni ismi) kullanıyoruz. Geliştirilmesi için çok büyük miktarda kaynak kullanmamıza rağmen, hızlı geri dönüşünü alıyoruz. Bugün her hangi bir müşterimiz veya partner firmamızın müşterisi, her hangi bir talebini nerdeyse konuşma sırasında değerlendirip, hesaplayıp; istenildiği takdirde sonuç evrakları olarak teklif mektubu, çizim, hesap ve anlatım şeklinde 6 dakikadan az bir sürede verebiliyoruz. Bu sistemleri dünyadaki birçok büyük firmanın senelerden beri geliştirmeye çalıştığını biliyoruz. Türkiye’de ise bu konuda her hangi bir rakibimiz yok.
Türkiye pazarında son dönemlerde önemli projeler üstlendiniz. Silvan Sanayi A.Ş’nin yeni fabrikası için üreteceğiniz vinçler hakkında bizlere bilgi verir misiniz?
Firma olarak bugüne kadar demir çelik sektörüne yeteri kadar öncelik veremedik. Bu belki piyasa şartlarından, doğaçlama olarak gelişti fakat demir çelik sektörü her zaman olmak istediğimiz, önem verdiğimiz bir sektör olmuştur. Erdemir Grubu başta olmak üzere ülkemizin önde gelen demir çelik kuruluşları için üretmiş olduğumuz çok sayıda vincimiz var ve aktif olarak çalışıyor fakat çok daha etkin olabilirdik diye düşünüyorum. Silvan Sanayi A.Ş için üretmekte olduğumuz vinçlere gelince; bu müşterimizin 40’a yakın vinç ihtiyacı söz konusuydu. Bizimle birlikte dünyanın önde gelen vinç firmaları başta olmak üzere ülkemizdeki diğer yerli üreticilerle de görüşmeler yaptılar. Bu konuda Silvan Sanayi A.Ş tarafında ne istediğini bilen, alanında uzman yöneticilerin olduğunu altını çizerek ifade etmek istiyorum. Her ayrıntının üzerinde durdular. son olarak bizimle çalışmaya karar verdiler. Bildiğiniz gibi Silvan Sanayi A.Ş ülkemizin önde gelen sanayi kuruluşlarından birisi ve çok stratejik bir yatırım yapıyorlar. Haklı olarak bu projede her şeyin en iyisine yer vermek istiyorlar. Farklı tonaj, ölçü, çalışma sınıfları ve standartlarda üretmekte olduğumuz vinçlerin montajına başladık. Son teknolojiyle kurulan bu fabrikaya, son teknolojiyle donatılmış vinçler yakışırdı, biz de gereğini yaptık diye düşünüyorum.
Türkiye’de Alüminyum sektöründe oldukça etkin olduğunuzu biliyoruz. Bu sektördeki çalışmalarınıza da kısaca değinir misiniz?
Ülkemizin önde gelen Alüminyum firmaları ile çalışıyoruz. Özellikle Eloksal Vinci konusunda rakipsiz olduğumuzu düşünüyorum. Türkiye’de eloksal inci dendiğinde akla gelen ilk firmayız ve bu konuda yaptığımız geliştirmelerin sonucu, eşsiz ve sorunsuz sistemlerimiz birçok saygıdeğer Alüminyum firmasında sorunsuzca çalışmakta. Eloksal Vinci sıradan vinçlerin çok dışında, gerçekten deneyim ve tecrübe gerektiren vinçler… Müşterilerimiz ve Alüminyum sektörü bizden memnun olsa gerek; ilk tercihleri genellikle biz oluyoruz.
Son olarak dergimiz aracılığıyla okuyucularımıza iletmek stediğiniz bir mesajınız var mı?
Birçok konuya sormuş olduğunuz sorularda açıklık getirdiğimi düşünüyorum. Gerek sektör mensuplarına gerekse de diğer sanayicilerimize başarılı bir yıl geçirmelerini diliyorum. Umarım 2016 yılı ülkemiz ve milletimiz açısından hayırlı geçer… Demir Çelik Store Dergisi olarak bizleri ziyaret edip, çalışmalarımızı sayfalarınıza taşıdığınız için de teşekkür ediyorum.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Demir Çelik. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.