Erdemir’in ana sponsorluğunda 700’den fazla katılımcıyı buluşturan SteelOrbis Piyasa Sohbetleri İstanbul buluşmasında, iç pazarda yassı çelik talebinin % 12 daralması ve ithalat payının % 50’ye çıkmasıyla artan rekabet baskısı masaya yatırılırken; Erdemir’in yıllık 1 milyar dolarlık yatırımı, hidrojen bazlı üretim hedefi ve Türkiye ham çelik üretimindeki % 23’lük payı sektörün gelecek vizyonunu şekillendiren temel unsurlar olarak öne çıktı.
Türkiye’nin en büyük entegre yassı çelik üreticisi Erdemir’in ana desteğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen SteelOrbis Piyasa Sohbetleri İstanbul buluşması, 700’ü aşkın sektör temsilcisini güncel sorunlar ve küresel gelişmeler ışığında bir araya getirdi. Katılımcılar hem piyasa beklentilerini dinledi hem de yeni iş bağlantıları kurma fırsatı buldu.
OYAK Maden Metalürji Pazarlama ve Satış Grup Başkan Yardımcısı Sercan Büyükbayram, pandemi sonrası yüksek oynaklıkla başlayan süreçte imalatta durgunluk, yüksek enflasyon ve faiz kararlarının sektörü zorladığını söyledi. Buna karşın Erdemir ve İsdemir’in devlet desteği olmadan son üç yıldır her yıl yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırım yaptığını vurguladı. Yılın ilk dört ayında yassı çelik tüketiminin % 12 daraldığını, ithalatın iç tüketimdeki payının % 50’ye çıktığını belirterek adil rekabet çağrısında bulundu.
İlk oturumda OYAK Maden Metalürji Satınalma Grup Başkan Yardımcısı Şevket Selim Yılmaz, 2020-2025 dönemindeki küresel gelişmeleri hatırlatarak savaşların Süveyş’e kadar uzanan tedarik zinciri sorunları yarattığını anlattı. Demir cevheri pazarında Brezilya ve Avustralya’nın ana tedarikçi, Çin’in ana tüketici olduğunu; arz artışı ve yükselen lojistik maliyetlerinin fiyatlar üzerinde baskı kurduğunu ifade etti.
Dağıtım Kanalları ve Uzun Ürünler Satış ve Pazarlama Direktörü Tolga Koçer, ilk dört ayda yerli tüketimin düşmesine rağmen ithalatın yüksek seyrettiğini söyledi. Yüksek faiz nedeniyle firmaların alımlarını daha küçük ve kısa vadeli parçalara böldüğünü, bunun entegre tesislerin operasyon yönetimini zorlaştırdığını anlattı. Asya’nın düşük fiyat politikası ve Rus üreticilerin öz kaynak avantajıyla pazara girmesinin Türkiye çelik sektörünü baskıladığını ekledi. Koçer, YEKA rüzgâr, millî gemi ve millî denizaltı projeleri gibi prestijli çalışmalarda yer aldıklarını; hidrojen testlerini tamamlayarak hidrojen bazlı üretime geçişi değerlendirdiklerini de paylaştı.
İhracat Direktörü Meltem Alim Atmaca, Dünya Çelik Birliği’nin bu yıl tahmin yayımlayamadığını; IMF verilerine göre küresel büyümenin uzun yıllar sonra % 2,79’un altına gerilediğini belirtti. İmalat ve hizmet PMI verileri arasındaki farkın açıldığını, imalatın negatif ayrıştığını ifade etti. Çin’in çelik ihracatındaki payını % 23’ten % 38’e çıkardığını ve fiyat baskılarını artırdığını söyledi. Buna rağmen Türkiye’nin 2024’te 5,7 milyon ton yassı çelik ihraç ettiğini; Erdemir-İsdemir’in bu hacmin % 20’sini (sıcak üründe yaklaşık % 30’unu) karşıladığını ve önceliğin iç piyasadaki düzenli müşteriler olduğunu vurguladı.
Etkinlik kapsamında Erdemir’in bu yıl 8’incisini düzenlediği Çelik ve Yaşam Heykel Yarışmasında ödül alan ilk 15 eser fuaye alanında katılımcılarla buluştu. Lisans ve lisansüstü öğrencilerce Erdemir çeliği kullanılarak hazırlanan heykeller yoğun ilgi gördü.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Demir Çelik. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.
