Piyasaların mevcut durumuna baktığımızda, çok da parlak günlerin bizleri beklemediği aşikâr… Demir çelik sektörünü çok ama çok zor günler bekliyor. Her geçen gün gelen üretim ve tüketim verileri, yaşanan “sessiz krizin” sesi oluyor. İçinde bulunduğumuz durum, 2008 yılındaki şartlara hiç benzemiyor.…
Piyasaların mevcut durumuna baktığımızda, çok da parlak günlerin bizleri beklemediği aşikâr… Demir çelik sektörünü çok ama çok zor günler bekliyor. Her geçen gün gelen üretim ve tüketim verileri, yaşanan “sessiz krizin” sesi oluyor. İçinde bulunduğumuz durum, 2008 yılındaki şartlara hiç benzemiyor. Bu seferki sorun konut ya da finans krizi değil; doğrudan, demir çelik sektörünün kendi krizi! Dünyada yarım milyar tondan daha fazla kapasite fazlalığı varken, böyle bir problemle yüzleşmememiz imkânsızdı… Dünya genelinde üretilen toplam çeliğin hemen hemen yarısını üreten Çin’de tüketim yavaşlayınca, diğer ülke pazarları onlar için açık bir av haline geldi. Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir derler ya; Çin’de son 10 yıldır yapılan yassı çelik fabrika yatırımları bu krizin habercisi niteliğindeydi. 20 yıllık çelik ihtiyacını 10 yılda üretecek kadar çok fabrika kurup dünyanın başına bela oldular. En çok da bizim… İnsan bazen küfretmek istiyor. Üç kuruşa çalıştırdıkları milyonlarca insanı boş oturtmak niyetinde de değiller. Vaktiyle kavimler göçüne sebep olan Moğollar gibi önlerine geleni ezip geçiyorlar. Dünyanın mesafesine ve bir o kadar da navlun maliyetlerine rağmen bizim ülkemize çelik satıyorlar. Sadece bize değil ki, tüm dünya pazarlarını düşük tenörlü cevherden ürettikleri çeliklerle istila ediyorlar.
Bununla birlikte dolarla hammadde alıp Euro ile çelik satmaya mahkûm bir sektöre sahipseniz, teknolojinizin yarıdan fazlası cevher yerine hurdaya ve elektriğe bağımlıysa ve bir türlü düşmeyen hurda fiyatlarıyla karşı karşıyaysanız, gardınız düşmüş demektir. Entegre çelik tesisleriyle ark ocaklı tesislerin maliyetleri arasındaki makas giderek açılıyor ve maalesef kimse bir şey yapamıyor. Yazımızın başlığında çelik fiyatları dedik ama başımızdaki bela o kadar büyük ki yazmakla bitiremedik! Fiyatlara gelince; demir çelik fiyatlarında kimse bundan sonra 50 dolarlık, 100 dolarlık düşüşler beklemesin. Bundan sonrası 5 dolar düşer, 10 dolar yükselir. Yani iki ileri, bir geri… Özellikle uzun mamulde, iç piyasa ürünlerinin fiyatının düşeceğini hiç sanmıyorum. Kimse zararına çelik üretmez! Önlemlerinizi alıp, gereksiz risklerden kaçınmanın en doğru zamanı… Şimdi daha çok aramak, daha çok istemek ve daha agresif olmak gerekiyor. Pazarlama kavramını, üretimin önünde tutmak gerekiyor.
Sağlıcakla kalın...
